92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Dört yılda bir gelen 366 günlük yıl, seneikebise
1. 1996, 2000, 2004, 2008 gibi dört ile bölünebilen her yıl, artık yıldır.
1. 1996, 2000, 2004, 2008 gibi dört ile bölünebilen her yıl, artık yıldır.
1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Yemekte artık bırakmak
1. isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , Boğumlanma
Lisan : Fransızca articulation
Telaffuz : l ince okunur
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Artış
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Pişince şiştiği için miktarı artmış gibi görünen, artağan
1. Artımlı pirinç.
1. Artımlı pirinç.
2. Çoğalma özelliği olan
1. -i , -i , -i , -i , Artırma ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Artırmaya gücü yetmek
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Artırılma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. isim , isim , isim , isim , Artırılmak işi
1. Nihayet gümrük resimlerinin yüzde üç artırılmasına devlet razı oluyor.
1. Nihayet gümrük resimlerinin yüzde üç artırılmasına devlet razı oluyor.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Artırma işine konu olmak, çoğaltılmak, tezyit edilmek
1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyi idareli harcayarak onun bir bölümünü artırma işi, tasarruf
2. Müzayedede artırma
açık artırma, değer artırma
1. isim , isim , isim , isim , Artırmak işi
1. Çocuk oyunlarının büyük çoğunluğu gibi heyecanı artırma zamanı geldi.
1. Çocuk oyunlarının büyük çoğunluğu gibi heyecanı artırma zamanı geldi.
2. Açık artırma
1. -i , -i , -i , -i , Artmasını sağlamak, çoğaltmak
1. Bu sıcak ve içten ses Fikret'i hayata bağlıyor, yaşama sevincini artırıyordu.
1. Bu sıcak ve içten ses Fikret'i hayata bağlıyor, yaşama sevincini artırıyordu.
2. Bir malı başka alıcıların verdiği fiyattan daha yüksek bir fiyatla almak istemek
3. Tutumlu davranıp biriktirmek, tasarruf etmek
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Herhangi bir davranışta ileri gitmek
1. Sen edepsizliği adamakıllı artırdın.
1. Sen edepsizliği adamakıllı artırdın.
1. isim , isim , isim , isim , Artma işi, artım
1. Bu artış nicelik bakımından olduğu kadar nitelikte de görüldü.
1. Bu artış nicelik bakımından olduğu kadar nitelikte de görüldü.
1. isim , isim , isim , isim , Güzel sanatlardan birini meslek edinen kimse, sanatçı, sanatkâr
1. Filmlerdeki artistlerin sahiden ölmediğini keşfedinceye kadar kadınlar kondu yollarına çok yaş döktü.
1. Filmlerdeki artistlerin sahiden ölmediğini keşfedinceye kadar kadınlar kondu yollarına çok yaş döktü.
2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Eğlence yerlerinde gösteri yapan kimse
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Olduğundan başka türlü görünen, yapmacık ve abartılı davranan kimse
Lisan : Fransızca artiste