artırmak

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Artmasını sağlamak, çoğaltmak

Örnek:

1. Bu sıcak ve içten ses Fikret'i hayata bağlıyor, yaşama sevincini artırıyordu.

1. Bu sıcak ve içten ses Fikret'i hayata bağlıyor, yaşama sevincini artırıyordu.

2. Bir malı başka alıcıların verdiği fiyattan daha yüksek bir fiyatla almak istemek

3. Tutumlu davranıp biriktirmek, tasarruf etmek

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Herhangi bir davranışta ileri gitmek

Örnek:

1. Sen edepsizliği adamakıllı artırdın.

1. Sen edepsizliği adamakıllı artırdın.