Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
minerolojik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mineral bilimsel

2. Maden bilimsel


Lisan : Fransızca minéralogique

Telaffuz : l ince okunur

minesiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Minesi olmayan


mini

İlgili Kelimeler:

mini etek

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok küçük veya kısa


Lisan : Fransızca mini

mini etek
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Boyu diz kapağından yukarıda olan, çeşitli kısalıkta etek


minibüs
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 10-12 kişilik oturma kapasitesi olan küçük otobüs


Lisan : Fransızca minibus

minibüsçü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Minibüsü olan, minibüs alıp satan veya işleten kimse


minibüsçülük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Minibüs işletme işi


minicik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Küçücük, ufacık

Örnek:

1. Minicik ellerini uzatarak bu taş nedir diye soruşu hâlâ hatırımızda.

1. Minicik ellerini uzatarak bu taş nedir diye soruşu hâlâ hatırımızda.


minik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Küçük ve sevimli

Örnek:

1. Ne minik şey!

1. Ne minik şey!


minimal
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , matematik , matematik , sıfat , sıfat , matematik , matematik , Minimum

2. Asgari


Lisan : Fransızca minimal

Telaffuz : l ince okunur

minimetre
Anlamı:

1. isim , isim , teknik , teknik , isim , isim , teknik , teknik , Silindir biçimindeki nesnelerin iç çaplarını denetlemekte kullanılan ölçü aleti


Lisan : Fransızca minimètre

Telaffuz : minime'tre

minimini
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Küçücük

Örnek:

1. Minimini gül yağı şişesini getirdi, içine kolonya koydum.

1. Minimini gül yağı şişesini getirdi, içine kolonya koydum.

2. isim , isim , isim , isim , Pek sevimli, küçük çocuk

Örnek:

1. Büyükçe çocuklar onun bu hâline gülüşürlerken miniminiler yüzlerini buruşturuyorlardı.

1. Büyükçe çocuklar onun bu hâline gülüşürlerken miniminiler yüzlerini buruşturuyorlardı.


Telaffuz : mini'mini

minimum
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Asgari

2. matematik , matematik , matematik , matematik , Değişken bir niceliğin inebileceği en alt olan (sınır), asgari, minimal


Lisan : Fransızca minimum

Telaffuz : mi'nimum

mink
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Vizon


Lisan : İngilizce mink

minkale
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , matematik , matematik , isim , isim , eskimiş , eskimiş , matematik , matematik , İletki


Lisan : Arapça minḳale

minnacık
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok küçük, minimini

Örnek:

1. Teyp, son derece hassas bir kulağa sahip, minnacık bir şey.

1. Teyp, son derece hassas bir kulağa sahip, minnacık bir şey.


Telaffuz : minna:cık

minnet
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, gönül borcu

Örnek:

1. Allah'ın lütuflarına karşı minnet ve şükran duygularıyla dolmuştu.

1. Allah'ın lütuflarına karşı minnet ve şükran duygularıyla dolmuştu.


Lisan : Arapça minnet

minnet altında kalmamak
Anlamı:

1. birinin iyiliğine karşı kendini borçlu durumdan kurtarmak için karşılık olarak bir iyilikte bulunmak


minnet duymak
Anlamı:

1. birinin iyiliğine karşı kendini ona borçlu saymak

Örnek:

1. Bana karşı gösterilen bu güven ve sevgiden dolayı çok minnet duymama rağmen, siyasi hayata atılmak istemiyordum.

1. Bana karşı gösterilen bu güven ve sevgiden dolayı çok minnet duymama rağmen, siyasi hayata atılmak istemiyordum.


minnet etmemek
Anlamı:

1. boyun eğmemek


minnetsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Minnet duygusu olmayan


minnetsizce
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Minnetsiz bir biçimde


Telaffuz : minnetsi'zce

minnetsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Minnetsiz olma durumu


minnettar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birinden gördüğü iyiliğe karşı kendini borçlu sayan, gönül borcu olan kimse, gönül borçlusu

Örnek:

1. Çocuklarıma karşı gösterdiğiniz ihtimam ve alakaya bilhassa minnettarım.

1. Çocuklarıma karşı gösterdiğiniz ihtimam ve alakaya bilhassa minnettarım.


Lisan : Arapça minnet + Farsça -dār

minnettar etmek
Anlamı:

1. birini iyilik yaparak borçlu bırakmak

Örnek:

1. Lütuf buyurup vapura kadar geldiğinizden dolayı bendenizi minnettar ettiniz, efendim.

1. Lütuf buyurup vapura kadar geldiğinizden dolayı bendenizi minnettar ettiniz, efendim.