Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
metrelik

İlgili Kelimeler:

santimetrelik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uzunluğu herhangi bir metre olan

Örnek:

1. Üç metrelik kumaş.

1. Üç metrelik kumaş.


metres
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Evli bir erkekle nikâhsız yaşayan kadın, kapama, kapatma, zamazingo

Örnek:

1. Zeytinyağı tüccarı kekremsi bir minnetle baktı metresine.

1. Zeytinyağı tüccarı kekremsi bir minnetle baktı metresine.


Lisan : Fransızca maîtresse

metres tutmak
Anlamı:

1. metresle yaşamak


metreslik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Metres olma durumu

Örnek:

1. Her hâlükârda metreslik, iyilerin yeknesak tamlığından uzaklaşmak için iyi bir başlangıçtı.

1. Her hâlükârda metreslik, iyilerin yeknesak tamlığından uzaklaşmak için iyi bir başlangıçtı.


metreslik etmek
Anlamı:

1. bir erkekle metres olarak yaşamak

Örnek:

1. Şimdi onun bir sucuk tüccarına metreslik ettiğini söylüyorlardı.

1. Şimdi onun bir sucuk tüccarına metreslik ettiğini söylüyorlardı.


metrik

İlgili Kelimeler:

metrik sistem

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , matematik , matematik , sıfat , sıfat , matematik , matematik , Ölçümlü


Lisan : Fransızca métrique

metrik sistem
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Metre sistemi


metris
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Askerin çarpışma sırasında korunması için yapılan toprak siper

Örnek:

1. Fakat bu insanların çoğu, metrislerden açılan bir arkebüz yaylımıyla oracıkta yığılıverdiler.

1. Fakat bu insanların çoğu, metrislerden açılan bir arkebüz yaylımıyla oracıkta yığılıverdiler.


Lisan : Arapça metres

metro
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Büyükşehirlerde semtler arasında işleyen, ulaşımı yerin altında sağlayan tren, yer altı treni

Örnek:

1. Sizler de bir parça himmet edersiniz, Boğaz Köprüsü'nün, metroların kurulduğu bugünlerde, bizim dev harita da sıraya girer belki.

1. Sizler de bir parça himmet edersiniz, Boğaz Köprüsü'nün, metroların kurulduğu bugünlerde, bizim dev harita da sıraya girer belki.


Lisan : Fransızca métro

Telaffuz : me'tro

metroloji

İlgili Kelimeler:

hukuki metroloji

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ölçü bilimi

2. Ağırlıklar ve ölçüler üstüne inceleme kitabı

Örnek:

1. Paucton'un metrolojisi.

1. Paucton'un metrolojisi.


Lisan : Fransızca métrologie

Telaffuz : l ince okunur

metrolojik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Metroloji ile ilgili


Lisan : Fransızca métrologique

Telaffuz : l ince okunur

metronom
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Bir müzik parçasının hangi hızla çalınması gerektiğini gösteren alet

Örnek:

1. İki cam silici demir şimdi bir metronom temposuyla sağa sola gitmeye başladılar.

1. İki cam silici demir şimdi bir metronom temposuyla sağa sola gitmeye başladılar.


Lisan : Fransızca métronome

metropol
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ana kent


Lisan : Fransızca métropole

metropolit
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ortodokslarda patrikten sonra gelen ve bir bölgenin din işlerine başkanlık eden din adamı


Lisan : Fransızca métropolite

metropoliten
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir devletin veya bir ülkenin ana şehrine ilişkin


Lisan : Fransızca métropolitain

metroseksüel
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bakımlı erkek


Lisan : İngilizce metrosexual

Telaffuz : me'troseksüel

metruk
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Bırakılmış, terk edilmiş

Örnek:

1. Daha birçok yalılar da metruk, bakımsız bir hâlde çöküyor, yıkılıyor, yerinde yeller esiyor.

1. Daha birçok yalılar da metruk, bakımsız bir hâlde çöküyor, yıkılıyor, yerinde yeller esiyor.

2. Kullanılmayan

Örnek:

1. Bu metruk sokaklardan taburlar geçiyordu.

1. Bu metruk sokaklardan taburlar geçiyordu.


Lisan : Arapça metrūk

Telaffuz : k ince okunur

metrukât
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Ölen birinin bıraktığı şeyler


Lisan : Arapça metrūkāt

Telaffuz : metru:kâ:tı

metruke
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Bırakılmış, geriye kalmış


Lisan : Arapça metrūke

Telaffuz : metru:ke

metrukiyet
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bırakılma, terk edilme

2. Ayrılma, boşanma


Lisan : Arapça metrūkiyyet

Telaffuz : metru:kiyet

mevali
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlı Devleti'nde görev yapan yüksek dereceli ilim adamları


Lisan : Arapça mevālī

Telaffuz : meva:li:

mevcudat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Var olan şeyler, varlıklar

2. Yaratıklar


Lisan : Arapça mevcūdāt

Telaffuz : mevcu:da:tı

mevcudiyet
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Varlık

Örnek:

1. Ey Türk gençliği! Birinci vazifen Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.

1. Ey Türk gençliği! Birinci vazifen Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Varoluş


Lisan : Arapça mevcūdiyyet

Telaffuz : mevcu:diyet

mevcut
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Var olan, bulunan

Örnek:

1. Dünya güzelliği sendedir mevcut / Hususi özenmiş yaratmış mabut

1. Dünya güzelliği sendedir mevcut / Hususi özenmiş yaratmış mabut

2. isim , isim , isim , isim , Bir topluluğu oluşturan bireylerin tümü

Örnek:

1. Okulun öğrenci mevcudu.

1. Okulun öğrenci mevcudu.


Lisan : Arapça mevcūd

Telaffuz : mevcu:du

mevcut olmak
Anlamı:

1. var olmak, bulunmak

Örnek:

1. Bir insanın aklını bozabilmesi için evvelce bu aklın mevcut olması lazım gelir.

1. Bir insanın aklını bozabilmesi için evvelce bu aklın mevcut olması lazım gelir.