metin

İlgili Kelimeler:

metinler arasılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütünü, tekst

Örnek:

1. Aslında kâğıda gerek yoktu çünkü bütün metni satır satır ezbere biliyordu.

1. Aslında kâğıda gerek yoktu çünkü bütün metni satır satır ezbere biliyordu.

2. Basılı veya el yazması parça, tekst

Örnek:

1. Eserin Farsça metninin yazma nüshaları arasında da bazen oldukça büyük farklara tesadüf edilmektedir.

1. Eserin Farsça metninin yazma nüshaları arasında da bazen oldukça büyük farklara tesadüf edilmektedir.

Lisan : Arapça metn

metîn

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Metanetli

Örnek:

1. Geçimi yolunda, maddeten ve manen metîn bir ailedir.

1. Geçimi yolunda, maddeten ve manen metîn bir ailedir.

Lisan : Arapça metīn

Telaffuz : meti:n

metîn olmak

Anlamı:

1. dayanıklı ve sağlam olmak, metanetini yitirmemek

Örnek:

1. İster misin ağlayım şimdi senin önünde? / Bir hakanın en metîn olacağı bir günde

1. İster misin ağlayım şimdi senin önünde? / Bir hakanın en metîn olacağı bir günde

metinler arasılık

Anlamı:

1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Bütüncül bir yapıya kavuşturulması amacıyla bir edebî metnin dokusuna hem edebiyat alanından hem de başka alanlardan metin parçalarının katılması

metînlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Metanetlilik

metinsel

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Metinle ilgili, metne ilişkin

Örnek:

1. Bu iç gerçeklik, kişisel olanın metinsel olana dönüşmesini zorunlu kılar.

1. Bu iç gerçeklik, kişisel olanın metinsel olana dönüşmesini zorunlu kılar.

metis

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , biyoloji , biyoloji , sıfat , sıfat , biyoloji , biyoloji , Melez

Lisan : Fransızca métis

metneryum

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 109, atom ağırlığı 268 olan, 25 °C'de katı olduğu, gümüş renginde veya gri renkte olduğu tahmin edilen yapay bir element (simgesi Mt)

Lisan : Fransızca meitnerium

metodik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yöntemli

Örnek:

1. Yazdığı anıları metodik bir şekilde inceleyen bu kürsü oldu.

1. Yazdığı anıları metodik bir şekilde inceleyen bu kürsü oldu.

2. Düzenli

Lisan : Fransızca méthodique

metodoloji

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yöntem bilimi

Lisan : Fransızca méthodologie

Telaffuz : l ince okunur

metodolojik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yöntem bilimsel

Lisan : Fransızca méthodologique

Telaffuz : l ince okunur

metot

İlgili Kelimeler:

aktif metot, sarmal metot

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yöntem

Örnek:

1. Onun metodunu uygulamakla araştırıcının varamayacağı erek yoktur.

1. Onun metodunu uygulamakla araştırıcının varamayacağı erek yoktur.

Lisan : Fransızca méthode

metotlu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yöntemli

metotluluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Metotlu olma durumu

metotsuz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yöntemsiz

metotsuzluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yöntemsizlik

metraj

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Metre olarak uzunluk

2. Metre ile ölçme

Lisan : Fransızca métrage

metrajlı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Herhangi bir metre uzunluğunda olan

Örnek:

1. Kısa metrajlı filmler yaklaşık 300-600 metreden uzun olurlar.

1. Kısa metrajlı filmler yaklaşık 300-600 metreden uzun olurlar.

metrdotel

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şef garson

Lisan : Fransızca maître d'hôtel

metrdotellik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Başgarsonluk

metre

İlgili Kelimeler:

metrekare, metreküp, metre sistemi, akselerometre, alkalimetre, alkolmetre, altimetre, ampermetre, anemometre, areometre, asidimetre, azotometre, barometre, bolometre, çelik metre, dansimetre, debimetre, dekametre, densimetre, desimetre, dilatometre, dinamometre, elektrodinamometre, elektrometre, fotometre, füzyometre, galvanometre, gazometre, grafometre, gramsantimetre, grizumetre, hektometre, hidrometre, higrometre, interferometre, kalorimetre, kilogrammetre, kilometre, klinometre, kolorimetre, kronometre, lüksmetre, manometre, manyetometre, mikrometre, milimetre, minimetre, odyometre, oleometre, ozonometre, ödyometre, parametre, parkmetre, pedometre, piknometre, pirometre, plüviyometre, polarimetre, radyometre, sakarimetre, sakkarometre, santimetre, sülfürimetre, şerit metre, takeometre, takimetre, takometre, taksimetre, tansiyometre, telefonometre, telemetre, termometre, voltametre, voltmetre

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi

Örnek:

1. İskenderun Körfezi'ne sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum.

1. İskenderun Körfezi'ne sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum.

2. Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı

Lisan : Fransızca mètre

Telaffuz : me'tre

metre sistemi

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Metre, metrekare, metreküp gibi kökü metreye dayanan ölçü sistemi, metrik sistem

metrekare

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Kenarı 1 metre olan bir karenin alanına eşit yüzey ölçüsü birimi

Örnek:

1. Olmaz, ben bu karonun metrekaresini iki bine döşeyemem.

1. Olmaz, ben bu karonun metrekaresini iki bine döşeyemem.

metreküp

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Kenarı 1 metre olan bir küpün hacmine eşit hacim ölçüsü birimi

Örnek:

1. Beş metreküp su.

1. Beş metreküp su.

metrelerce

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mesafe olarak uzun olan