92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlı ordusunda taşıma işlerinde kullanılan at, deve, katır vb. hayvanlar
2. Bu amaçla halktan ücret karşılığında kiralanan yük hayvanı
1. Gündüzki muharebede obüs isabetiyle yaralanmış bir mekkâre katırının canhıraş çığlığı...
1. Gündüzki muharebede obüs isabetiyle yaralanmış bir mekkâre katırının canhıraş çığlığı...
Lisan : Arapça mekkāre
Telaffuz : mekkâ:re
1. isim , isim , isim , isim , Yük hayvanı kiralayarak taşıma işi yapan kimse
1. Mehmet'i doğru Çanakkale'ye sevk ettiler ve mekkâreci yaptılar.
1. Mehmet'i doğru Çanakkale'ye sevk ettiler ve mekkâreci yaptılar.
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Gömülü, saklı
Lisan : Arapça meknūz
1. sıfat , sıfat , din bilgisi , din bilgisi , sıfat , sıfat , din bilgisi , din bilgisi , İslam dininde, dinî bakımdan yasaklanmadığı hâlde yapılmaması istenen
2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , İğrenç, tiksindirici
Lisan : Arapça mekrūh
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Kondansatör
2. teknik , teknik , teknik , teknik , Otomobillerde kondansatör görevini yapan parça
Lisan : Arapça miks̱efe
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Seyircilerin tribünde bir dalga görüntüsü verecek biçimde gruplar hâlinde ve birbiri ardınca hızla kollarını yukarıya doğru kaldırıp ayağa kalkmaları ve tekrar oturmaları biçiminde yaptıkları hareket
1. derslere girmemek için keyfî olarak okula gitmemek, okulu asmak
1. Güzel havada mektebi asamamış bir ilkokul öğrencisi somurtkanlığı ile kafileye katıldım.
1. Güzel havada mektebi asamamış bir ilkokul öğrencisi somurtkanlığı ile kafileye katıldım.
mektep çocuğu, mektep kaçağı, ilk mektep, iptidai mektep, orta mektep, ana mektebi, mahalle mektebi
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Okul
1. Atatürk'ün hemen herkesin gördüğü, mektep kitaplarına kadar geçmiş bir fotoğrafı vardır.
1. Atatürk'ün hemen herkesin gördüğü, mektep kitaplarına kadar geçmiş bir fotoğrafı vardır.
Lisan : Arapça mekteb
1. isim , isim , isim , isim , Öğrenci, okul çocuğu
2. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Acemi, toy
1. Mektep çocukları henüz dinlemesini biliyor, önüne gelen şiir yazma hevesine kapılarak gülünç olmuyordu.
1. Mektep çocukları henüz dinlemesini biliyor, önüne gelen şiir yazma hevesine kapılarak gülünç olmuyordu.
1. okula gitmemiş
2. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , kaba, saygısız
mektepli kahvesi
1. isim , isim , isim , isim , Okula giden kimse, öğrenci
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Okulda yetişmiş olan, alaylı karşıtı
1. Kazada mektepli dişçi olmadığı için onu vilayete götürdüm.
1. Kazada mektepli dişçi olmadığı için onu vilayete götürdüm.
1. `öğrenim görmüş olsalar bile bazıları eğitilmemiş gibi davranabilirler` anlamında kullanılan bir söz
1. Türkiye'de bedbinler, her şeyi siyah ve mübalağalı surette berbat görenler, mektepten çıkan eşek Marsıvan'dan çıkmaz, derler.
1. Türkiye'de bedbinler, her şeyi siyah ve mübalağalı surette berbat görenler, mektepten çıkan eşek Marsıvan'dan çıkmaz, derler.
açık mektup, taahhütlü mektup, güven mektubu, itibar mektubu, itimat mektubu, kefalet mektubu, kredi mektubu, tavsiye mektubu, teminat mektubu
1. isim , isim , isim , isim , Bir şey haber vermek, sormak, istemek veya duyguları bildirmek için birine çoğunlukla posta yoluyla gönderilen, zarfa konulmuş yazılı kâğıt, name
1. Mektubunda diyorsun ki gel gayri / Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım
1. Mektubunda diyorsun ki gel gayri / Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım
Lisan : Arapça mektūb
Telaffuz : mektu:bu
1. yazılan mektup adrese gelip ele geçmek
1. Bir gün bilmediğim bir memleketten bir mektup aldım.
1. Bir gün bilmediğim bir memleketten bir mektup aldım.
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlılarda, bir resmî dairenin yazı işlerini yönetmekle yükümlü yüksek görevli kişi
2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Bir il idaresinin yazı işlerini yöneten görevli