lengüist

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dil bilimci

Lisan : Fransızca linguist

lengüistik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dil bilimi

Lisan : Fransızca linguistique

Leninci

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Leninciliği benimsemiş veya Lenincilik yanlısı, Leninist

Telaffuz : le'ninci

Lenincilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Lenin'in düşüncelerine dayanan bir akım, Leninizm

Özel: Evet

Leninist

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Leninci

Lisan : Fransızca leniniste

Telaffuz : le'ninist

Leninizm

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Lenincilik

Özel: Evet

Lisan : Fransızca leninisme

Telaffuz : le'ninizm

lens

İlgili Kelimeler:

kontak lens

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gözün saydam tabakasının üzerine doğrudan uygulanan, görmeyi düzeltici mercek, kontak lens

2. fizik , fizik , fizik , fizik , Mercek

Lisan : İngilizce lens

lento

Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Boyunduruk

Lisan : Fransızca lento

Telaffuz : le'nto

lento

Anlamı:

1. zarf , zarf , müzik , müzik , zarf , zarf , müzik , müzik , Ağır bir biçimde (çalınmak)

2. isim , isim , isim , isim , Bu tempoda çalınan parça

Lisan : İtalyanca lento

Telaffuz : le'nto

leopar

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Pars

Lisan : Fransızca léopard

lep

İlgili Kelimeler:

lebalep, lebdeğmez, lebiderya

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dudak

2. Kenar

Lisan : Farsça leb

lepiska

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Leipzig şehrinde üretilen ipek

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uzun, sarı ve yumuşak (saç)

Örnek:

1. Küçüğü bağrıma bastım ve sezdirmeden lepiska saçlarını gözyaşlarımla ıslattım.

1. Küçüğü bağrıma bastım ve sezdirmeden lepiska saçlarını gözyaşlarımla ıslattım.

Lisan : Slavca (Leipzig şehrinin adından)

Telaffuz : lepi'ska

lepra

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Cüzzam

Lisan : Yunanca

Telaffuz : le'pra

lerzan

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Titrek

Örnek:

1. Uzak fenerler, ateş böcekleri gibi lerzan ve donuk bir ziya neşrediyordu.

1. Uzak fenerler, ateş böcekleri gibi lerzan ve donuk bir ziya neşrediyordu.

Lisan : Farsça lerzān

lerze

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Titreme, titreyiş

Örnek:

1. Aşklarının düşüncesi artık lerze değil yeis ve meraret veriyordu.

1. Aşklarının düşüncesi artık lerze değil yeis ve meraret veriyordu.

Lisan : Farsça lerze

leş

İlgili Kelimeler:

leş kargası, gemi leşi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kokmuş hayvan ölüsü

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok kötü kokan

Lisan : Farsça lāşe

leş gibi

Anlamı:

1. çok pis (yer)

2. rahatsız edici, ağır (koku)

3. tembel veya çok yorgun

leş gibi sarhoş

Anlamı:

1. körkütük sarhoş, çok sarhoş

leş gibi serilmek

Anlamı:

1. kollarını bacaklarını yayarak kımıldamadan yatmak

leş kargası

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kargagillerden, Avrupa ve Asya'da orman, çayır ve bahçelerde yaşayan, başı kara, vücudu kül rengi bir kuş (Corvus cornis)

2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Asalak, birinin üzerinden çıkar sağlayan

Örnek:

1. Belki de bu yüzden Kâmil Bey oğlundan hep leş kargası diye bahsederdi.

1. Belki de bu yüzden Kâmil Bey oğlundan hep leş kargası diye bahsederdi.

leşçil

İlgili Kelimeler:

leşçil akbaba

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Leşle beslenen (hayvan)

leşçil akbaba

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Tüyleri beyazımsı, kanat uçları siyah, çıplak başlı küçük akbaba

lesepase

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir sınırdan geçebilmek için verilen yazılı izin

2. Bu izni gösteren belge

Örnek:

1. Elimdeki lesepase buraya kadarmış.

1. Elimdeki lesepase buraya kadarmış.

Lisan : Fransızca laissez-passer

leşini çıkarmak

Anlamı:

1. çok dövmek, adamakıllı dövmek

Ön Takı : (birinin)

leşini sermek

Anlamı:

1. öldürmek

Örnek:

1. Evin içini allak bullak edip leşini gözünün önüne sereyim mi?

1. Evin içini allak bullak edip leşini gözünün önüne sereyim mi?

Ön Takı : (birinin)