92406 kayıt bulundu.
laboratuvar muayenesi, dil laboratuvarı
1. isim , isim , isim , isim , Ayrıştırma, birleştirme yoluyla bir sonuca ulaşmak veya teşhis koymak için çeşitli araçlar kullanılarak tıp, eczacılık, fizik, kimya gibi bilim dallarıyla ilgili araştırmaların, deneylerin yapıldığı özel donanımlı yer
1. Fizik laboratuvarı.
1. Fizik laboratuvarı.
2. Dil laboratuvarı
Lisan : Fransızca laboratoire
Telaffuz : l ince okunur
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Bir hastalıkta tanının konması ve gereken tedavinin belirlenmesi amacıyla yapılan tahlil ve muayene
1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Labrador kıyılarında parlak bir türüne rastlanan, feldspatlar grubundan ve plajiyoklaz serisinden olan alüminyum, kalsiyum ve sodyum silikatı
Lisan : Fransızca labrador
Telaffuz : l ince okunur
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Lapinanın büyük cinsi
Lisan : Latince
Telaffuz : la'bros, l ince okunur
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Elbette
Lisan : Arapça lācerem
Telaffuz : la:cerem, l ince okunur
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Beyaz renkli bir cins şahin
1. isim , isim , isim , isim , Çorum iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : lâ'çin
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Lacivert renkli
Lisan : Farsça lācverd + Arapça -ī
Telaffuz : la:civerdi:, l ince okunur
lacivert pasaport, laciverttaş, koyu lacivert
1. isim , isim , isim , isim , Koyu mavi renk
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan
1. Bir lacivert pardösü almanın daha iyi olacağına karar verdi.
1. Bir lacivert pardösü almanın daha iyi olacağına karar verdi.
Lisan : Farsça lācverd
Telaffuz : la:civert, l ince okunur
1. isim , isim , isim , isim , Lacivert renkli olma durumu
1. Fakat Emma, uzakta ilk mimozaların arasında tropikal bir lacivertlikle uzanan denize dalmıştı.
1. Fakat Emma, uzakta ilk mimozaların arasında tropikal bir lacivertlikle uzanan denize dalmıştı.
1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , İçinde düzgün bir biçimde dağılmış kükürt bulunan sodyumla alüminyum silikatın oluşturduğu değerli, lacivert renkli taş
Telaffuz : lacive'rttaş
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Gemi halatının gevşetilip boşa bırakılması
2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Gevşemiş, verimsiz duruma gelmiş, düzeni bozulmuş
Lisan : İtalyanca lascia
Telaffuz : la'çka
1. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , bir halatı koyuverip boşaltmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , gevşetmek, bitkin bir duruma getirmek
1. Ne oluyorum demeye vakit bulamadan her tarafını laçka eden bir kesiklik duydu.
1. Ne oluyorum demeye vakit bulamadan her tarafını laçka eden bir kesiklik duydu.
1. vida, mil vb. makine parçaları aşınarak veya yuvaları genişleyerek gevşemek
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , herhangi bir düzen iyi işlemez olmak
1. O gece bir kadeh içkinin laçka olan sinirlerine iyi geleceğini düşünüyordu.
1. O gece bir kadeh içkinin laçka olan sinirlerine iyi geleceğini düşünüyordu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Laçka duruma gelmek
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Herhangi bir düzen iyi işlemez olmak, gevşemek, bozulmak
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ladengillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, tüylü ve genellikle yapışkan yapraklı, beyaz veya pembe çiçekli, reçinesi hekimlikte kullanılan bir bitki (Cistus creticus)
2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Bu bitkiden elde edilen sürme, rastık
Lisan : Farsça lāden
Telaffuz : l ince okunur
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , İki çeneklilerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, laden vb. türleri içine alan bir bitki familyası
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Laden sürülmüş olan
1. ... yanağı ladenli falcı kadın.
1. ... yanağı ladenli falcı kadın.
lades kemiği, lades oyunu
1. isim , isim , isim , isim , Tavuğun lades kemiğini iki kişinin birer ucundan tutarak kırmasından sonra birinin bir şeyi `aklımda` veya `hatırımda` demeden ötekinden almasıyla yenik sayılması kuralına dayanan bir oyun, lades oyunu
Lisan : Farsça yād + dest
Telaffuz : la:des, l ince okunur
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Kuşlarda göğüs kemiğinin üstünde iki kanat arasında bulunan `V` biçimindeki ince kemik
1. Dün de muhallebicide tavuk yedik, lades kemiği çıktı.
1. Dün de muhallebicide tavuk yedik, lades kemiği çıktı.