kurşun tutmak

Anlamı:

1. kurşuna hedef olmak, kurşun değecek gibi olmak

Örnek:

1. Çatın arkadaşlar da atları çatın / Kurşun bizi tutuyor sipere yatın

1. Çatın arkadaşlar da atları çatın / Kurşun bizi tutuyor sipere yatın

Ön Takı : (birini veya bir şeyi)

kurşun yağdırmak

Anlamı:

1. çok sayıda kurşun atmak

kurşun yağmuruna tutmak

Anlamı:

1. çok sayıda ve sürekli kurşun atmak

Ön Takı : (birini veya bir şeyi)

kurşuna dizmek

Anlamı:

1. verilen ölüm cezasını askerî bir kıtanın attığı kurşunlarla yerine getirmek

Örnek:

1. Sarı çam deresinde bu otuz kadar eşkıyayı kurşuna dizdiler.

1. Sarı çam deresinde bu otuz kadar eşkıyayı kurşuna dizdiler.

2. öldürmek

Ön Takı : (birini)

kurşuncu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kurşun satan veya işleyen kimse

2. Kurşun döken kimse

kurşunculuk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kurşuncunun işi veya mesleği

kurşungeçirmez

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ateşli silahlardan atılan mermilerin girmesini engelleyecek yapıda ve özellikte olan (yelek, cam vb.)

Telaffuz : kurşu'ngeçirmez

kurşungeçirmezlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kurşun geçirmez olma durumu

kurşuni

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kurşun rengi

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

Örnek:

1. Herkesin gözünde koyu kurşuni nihayetsiz bir yas dumanı vardı.

1. Herkesin gözünde koyu kurşuni nihayetsiz bir yas dumanı vardı.

Lisan : Türkçe kurşun + Arapça -ī

Telaffuz : kurşu:ni:

kurşunileşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kurşunileşmek işi

kurşunileşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kurşuni bir duruma girmek

kurşunlama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kurşunlamak işi

kurşunlamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kurşunla kaplamak

Örnek:

1. Kubbeyi kurşunladılar.

1. Kubbeyi kurşunladılar.

2. Kurşunla mühürlemek

Örnek:

1. Damacanayı kurşunlamak.

1. Damacanayı kurşunlamak.

3. İçinde kurşun bulunan silahla ateş etmek, vurmak

kurşunlanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kurşunlanmak işi

kurşunlanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kurşunlama işine konu olmak

kurşunlaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kurşunlaşmak işi

kurşunlaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kurşun gibi ağırlaşmak

Örnek:

1. Bavulu kurşunlaştı, top gülleleri daha hafif gelirdi.

1. Bavulu kurşunlaştı, top gülleleri daha hafif gelirdi.

kurşunlatma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kurşunlatmak işi

kurşunlatmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kurşunlama işini yaptırmak

kurşunlu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde kurşun elementi bulunan

Örnek:

1. Kurşunlu antimon.

1. Kurşunlu antimon.

2. Kurşunlanmış olan

3. Kubbesi kurşunla örtülü

Örnek:

1. Kurşunlu cami.

1. Kurşunlu cami.

Kurşunlu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çankırı iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : ku'rşunlu

kurşunsu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kurşunu andıran, kurşuna benzeyen, kurşun gibi, kurşunumsu

kurşunsuz

İlgili Kelimeler:

kurşunsuz benzin

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kurşunu olmayan

2. Kurşun elementi içermeyen

Örnek:

1. Kurşunsuz benzin.

1. Kurşunsuz benzin.

kurşunsuz benzin

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çevreye zararı en aza indirebilmek üzere içindeki kurşunu özel yöntemlerle damıtılmış bir yakıt türü

kurşunsuzluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kurşunsuz olma durumu