kürek kürek

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kürekler dolusu, pek çok

kürekçi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kürek yapan veya satan kimse

2. Sandal vb.nde kürek çeken kimse

Örnek:

1. Sicilya'da bir yalı şehrine yaptığım baskında yeteri kadar kürekçi sağladım.

1. Sicilya'da bir yalı şehrine yaptığım baskında yeteri kadar kürekçi sağladım.

3. Fırın, tren, vapur vb. yerlerde ocağa kürekle kömür atan kimse

kürekçilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kürek yapma veya satma işi

2. Sandal vb.nde kürek çekme işi

3. Fırın, tren, vapur vb. yerlerde kürekle ocağa kömür atma işi

kürekli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Küreği olan

küreksiz

İlgili Kelimeler:

kilitsiz küreksiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Küreği olmayan

küreleme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kürelemek işi

kürelemek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Küremek

kürelenme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kürelenmek işi

kürelenmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kürekle atılmak, kürekle yığılmak

Örnek:

1. Gönül hak arzular canım hay hayda / Toprağım üstüme kürelendi gel

1. Gönül hak arzular canım hay hayda / Toprağım üstüme kürelendi gel

küreme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küremek işi

küremek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kürekle atıp temizlemek, kürelemek, kürümek

küremsi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Küreye benzeyen, küreyi andıran, küre gibi

2. isim , isim , isim , isim , Eğriliği azar azar değişen ve biçimi küreye yakın olan katı cisim

küresel

İlgili Kelimeler:

küresel gök bilimi, küresel ısınma, küresel üçgen, küresel valf

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Küre ile ilgili olan

2. Küre biçiminde olan, kürevi

3. Dünya ölçüsünde geniş bir bakış açısıyla benimsenen, global

küresel gök bilimi

Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Gök küresi üzerinde var sayılan gök cisimlerinin konum ve hareketlerini inceleyen bilim dalı

küresel ısınma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atmosferde karbondioksit ve ısıyı tutan diğer gazların düzeyinin yükselmesi

küresel üçgen

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bir küre yüzeyi üzerine çizilen ve kenarları üç büyük çember yayı olan üçgen

küresel valf

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doğal gaz sisteminde gaz akışını kesmeye yarayan alet

küreselleşebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küreselleşebilmek işi

küreselleşebilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Küreselleşme ihtimali veya imkânı bulunmak

küreselleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küreselleşmek durumu, globalleşme

Örnek:

1. Dünyanın bu denli bütünleşmeye gitmesi yani küreselleşme denen şey, dilerim yaygın insan toplumu çeşitliliğini azaltmaz.

1. Dünyanın bu denli bütünleşmeye gitmesi yani küreselleşme denen şey, dilerim yaygın insan toplumu çeşitliliğini azaltmaz.

küreselleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dünya milletlerini ekonomi, siyaset ve iletişim bakımlarından birbirine yaklaşmaya ve bir bütün olmaya götürmek, globalleşmek

küreselleştirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küreselleştirmek işi

küreselleştirmek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Küreselleşme işini yaptırmak

küresellik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küresel olma durumu, globallik

küretaj

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Kazıma

Lisan : Fransızca curetage