92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Kümelenmek işi
1. Yağmur bulutları yine kümelenmeye başladı.
1. Yağmur bulutları yine kümelenmeye başladı.
2. Yığılma, biriktirme, toplanma, kümülasyon
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir yere toplanmak, yığılmak
1. Binbir kuş parlak yapraklı ağaçlara kümelendi.
1. Binbir kuş parlak yapraklı ağaçlara kümelendi.
1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Herhangi bir sıvı içindeki gözelerin, parçacıkların vb.nin bir araya gelmesi, aglütinasyon
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Küme durumunda toplanmak
1. İnsanlar telefon kulübelerinin önünde kümeleşmişlerdi.
1. İnsanlar telefon kulübelerinin önünde kümeleşmişlerdi.
kümes hayvanları, tavuk kümesi
1. isim , isim , isim , isim , Tavuk, hindi vb. evcil hayvanların barınmasına yarayan kapalı yer
1. Ne kümeste tavuk bırakırmış ne ahırda hayvan ne de ağılda koyun.
1. Ne kümeste tavuk bırakırmış ne ahırda hayvan ne de ağılda koyun.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ufak ev
1. Bu murdar kümeste nasıl oturuyorsun bilmem?
1. Bu murdar kümeste nasıl oturuyorsun bilmem?
Lisan : Rumca
1. isim , isim , isim , isim , Etinden, tüyünden, yumurtasından yararlanmak üzere yetiştirilip beslenen tavuk, kaz, ördek, hindi vb. evcil hayvanlar
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Takımların sonraki sezonda bir üst kümeye yükselmesi, lige çıkma
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sıcak ve ılık denizlerde ve özellikle kayalık yerlerde yaşayan kemikli balık (Neogobius)
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kemirgenlerden, Afrika'nın güneyinde yaşayan bir tür memeli (Bathyergus maritimus)
Telaffuz : ku'mkazan
akıl kumkuması, dedikodu kumkuması, esrar kumkuması, fesat kumkuması, fitne kumkuması
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Küçük testi, çömlek
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kötü, olumsuz bir özelliği kendinde fazlasıyla toplayan kimse, olay, olgu veya yer
1. Şu Mine, çelişkiler kumkuması bir kız.
1. Şu Mine, çelişkiler kumkuması bir kız.
Lisan : Arapça ḳumḳume
1. isim , isim , isim , isim , Çam türü ağaçlarda yıl halkaları arasındaki görüntü ayrımını daha da belirtmek için yüzeye, hava basıncından yararlanarak kum püskürtme
2. Oyma işlerinde, çukurda kalan yüzeyleri özel dişli araçlarla pürüzlü duruma getirme
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde kum bulunan, kumsal
1. Kumlu toprak.
1. Kumlu toprak.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çok ufak ve sık benekli
1. Kumlu kumaş.
1. Kumlu kumaş.
1. isim , isim , isim , isim , Hatay iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : ku'mlu
1. isim , isim , isim , isim , Antalya iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : kumlu'ca
1. isim , isim , isim , isim , Kumsal
1. Çocukların top oynadıkları kumluktan iskeleye doğru yürürken hep planlar kuruyordu.
1. Çocukların top oynadıkları kumluktan iskeleye doğru yürürken hep planlar kuruyordu.
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kumu çok olan
1. Kumluk arazi.
1. Kumluk arazi.
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Genellikle yabancı sınai, ticari ortaklık
1. Geminin batırılması emrini ben vermiş ve sigorta kumpanyasından ihtiyacım olan parayı sessizce koparıvermiştim.
1. Geminin batırılması emrini ben vermiş ve sigorta kumpanyasından ihtiyacım olan parayı sessizce koparıvermiştim.
2. Tiyatro topluluğu
1. O küçük kasabada, arada bir uğrayan tiyatro kumpanyaları da olmasa biz neyle avunurduk?
1. O küçük kasabada, arada bir uğrayan tiyatro kumpanyaları da olmasa biz neyle avunurduk?
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Aynı görüşü paylaşan, aynı eylemi yapan kimseler topluluğu
1. Hırsız kumpanyası.
1. Hırsız kumpanyası.
Lisan : İtalyanca compagnia
Telaffuz : kumpa'nya