Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kronograf
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Süreyazar


Lisan : Fransızca choronographe

kronoloji
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zaman bilimi

2. Zaman dizini


Lisan : Fransızca chronologie

Telaffuz : l ince okunur

kronolojik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Zaman bilimsel


Lisan : Fransızca chronologique

Telaffuz : l ince okunur

kronometre
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Süreölçer


Lisan : Fransızca chronomètre

Telaffuz : kronome'tre

kros
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Kırlarda ve ormanlarda, hendeklerden, yükseltilerden, çukurlardan ve akarsulardan geçerek yaya yapılan koşu


Lisan : İngilizce cross

kroşe
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Boksta kolun bükülmesiyle yapılan bir yumruk vuruş biçimi


Lisan : Fransızca crochet

krupiye
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kumarhanede veya oyun oynanan bir yerde oyunu yöneten kimse

Örnek:

1. Uzakta bir krupiyenin kalın sesi işitiliyordu.

1. Uzakta bir krupiyenin kalın sesi işitiliyordu.


Lisan : Fransızca croupier

krupiyelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Krupiyenin yaptığı işi


kruton
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yağda veya fırında kızartılan küçük küp biçimindeki ekmek parçası


Lisan : Fransızca croûton

kruvasan
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ay çöreği


Lisan : Fransızca croissant

kruvaze
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ön parçaları birbiri üzerine gelecek biçimde yapılan (ceket, yelek)

Örnek:

1. Bir kruvaze yelek giymiş: Ön cepleri büyük.

1. Bir kruvaze yelek giymiş: Ön cepleri büyük.


Lisan : Fransızca croisé

kruvaziyer
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Büyük gezinti gemisi


Lisan : Fransızca croisière

kruvazör
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Deniz yollarını gözetmek, deniz ve hava filolarına kılavuzluk etmek amacıyla topla silahlandırılmış hızlı savaş gemisi

Örnek:

1. Zırhlıları ile, kruvazörleri ile İngiliz donanması orada idi.

1. Zırhlıları ile, kruvazörleri ile İngiliz donanması orada idi.


Lisan : Fransızca croiseur

ksenofobi
Anlamı:

1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Yabancılara karşı duyulan ve hastalık hâline getirilebilen düşmanlık ve korku


Lisan : Fransızca xénophobie

Telaffuz : ksenofo'bi

ksenon
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 54, atom ağırlığı 131,30 olan, havada on milyonda bir oranında bulunan, renksiz, kokusuz asal gaz (simgesi Xe)


Lisan : Fransızca xénon

Telaffuz : kse'non

ksilofon
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Değişik sayıda akortlu tahta veya metal çubukların gam sırasıyla dizilmesinden oluşan, iki değnekle vurularak çalınan bir çalgı


Lisan : Fransızca xylophone

Telaffuz : l ince okunur

ksiloloji
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Odun bilimi


Lisan : Fransızca xylologie

Telaffuz : l ince okunur

ksilolojik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Odun bilimsel


Lisan : Fransızca xylologique

Telaffuz : l'ler ince okunur

Ku
Anlamı:

1. kimya , kimya , kimya , kimya , Kurçatovyum elementinin simgesi


kuaför
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kadın berberi

2. Erkek berberi

3. Güzellik salonu


Lisan : Fransızca coiffeur

kuantum
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir dalganın olası değerlerinin alt değer kümelerinden biri


Lisan : Fransızca quantum

kuartet
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Dörtlü

Örnek:

1. Yaylı sazlar kuarteti.

1. Yaylı sazlar kuarteti.


Lisan : Fransızca quartette

Kübalı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küba halkından olan kimse


Özel: Evet

kubarma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kubarmak işi


kubarmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Hindi veya güvercinin tüyleri kabarmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çalımlı bir tavır takınmak