krizolit

Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Zebercet

Lisan : Fransızca chrysolite

kroki

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir konu veya nesnenin başlıca özelliklerini yansıtacak biçimde hazırlanmış taslağı

Örnek:

1. Bu mektuba, korunun bir de küçük krokisini ilave ettim.

1. Bu mektuba, korunun bir de küçük krokisini ilave ettim.

Lisan : Fransızca croquis

Telaffuz : kro'ki

krokodil

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşlenmiş timsah derisi

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu deriden yapılan

Lisan : Fransızca crocodile

krom

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 24, atom ağırlığı 52,01, yoğunluğu 6,92 olan, 1514 °C'de eriyen, ısıya dayanıklı, havada oksitlenmeyen bir element (simgesi Cr)

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu elementten yapılmış

Örnek:

1. Krom kaplama.

1. Krom kaplama.

Lisan : Fransızca chrome

kromaj

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Metal yüzeyleri kromla kaplama işlemi

2. Bu işlemle kaplanmış yer

Lisan : Fransızca chromage

kromatik

İlgili Kelimeler:

kromatik iplik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , fizik , fizik , sıfat , sıfat , fizik , fizik , Renkser

2. biyoloji , biyoloji , biyoloji , biyoloji , Kromozomlarla ilgili

3. müzik , müzik , müzik , müzik , Yarım tonlardan oluşan (ses dizisi)

Lisan : Fransızca chromatique

kromatik iplik

Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Karyokinez sırasında kromatin maddesinin iplik biçimindeki durumu

kromatin

Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Hücre çekirdeğinde küçük tanecikler, düzensiz kitleler veya ağ biçiminde bulunan, soya çekim olaylarını sağlayan, bazı boyalarla hemen boyanabilen madde

Lisan : Fransızca chromatine

kromatit

Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Bir kromozomun uzunlamasına iki yarısından her biri

Lisan : Fransızca chromatite

kromatofor

Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Plazması pigment tanecikleriyle dolu, çokgen veya yıldız biçiminde, belirli uzunlukta veya kısalabilir uzantıları bulunan hücre

Lisan : Fransızca chromatophore

krome

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kromdan yapılmış veya kromla kaplanmış

Örnek:

1. Kolundaki krome saate göz attı.

1. Kolundaki krome saate göz attı.

Lisan : Fransızca chromé

kromlu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birleşiminde krom bulunan

kromoplast

Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Değişik renkler taşıyan kromatofor

Lisan : Fransızca chromoplaste

Telaffuz : l ince okunur

kromosfer

Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Renk yuvarı

Lisan : Fransızca chromosphère

kromotropizm

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Canlı bir varlığın, belli renkte bir nesneye doğru yönelme hareketi

Lisan : Fransızca chromotropisme

kromozom

İlgili Kelimeler:

homolog kromozom

Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Karyokinez bölünme sırasında hücre çekirdeğinin içinde beliren ve kromatinin parçalara ayrılmasıyla oluşan, canlılarda bazı özelliklerin bireyden bireye aktarılmasında görevli olan, DNA içeren, kıvrık çubuk biçimindeki kalıtımsal yapı

Örnek:

1. İnsanda kromozom sayısı yirmi üç çifttir.

1. İnsanda kromozom sayısı yirmi üç çifttir.

Lisan : Fransızca chromosome

kromsu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kromu andıran, kroma benzeyen, krom gibi

kron

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Danimarka, Estonya, İsveç, İzlanda Norveç ve Slovakya'nın para birimi

kronaksi

Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Bir elektrik akımının bir sinir veya kasla uyarım oluşturabilmesi için gereken kısa süre

Lisan : Fransızca chronaxie

kronik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , tıp , tıp , sıfat , sıfat , tıp , tıp , Süreğen

Örnek:

1. Kronik astım. Kronik bronşit.

1. Kronik astım. Kronik bronşit.

2. isim , isim , isim , isim , Olayların birbiri ardınca sıra ile yazıldığı tarih, vakayiname

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Uzun süredir bir çözüm getirilmemiş

Örnek:

1. Kronik işsizlik.

1. Kronik işsizlik.

Lisan : Fransızca chronique

kronikçi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kronik yazan kimse

Örnek:

1. Çok ilginç dönemlerin yakın tanığı olarak Türk toplumunun seviyeli bir kronikçisi olabilirdi.

1. Çok ilginç dönemlerin yakın tanığı olarak Türk toplumunun seviyeli bir kronikçisi olabilirdi.

kronikçilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kronikçinin yaptığı iş

kronikleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kronikleşmek işi

kronikleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kronik bir durum almak

kroniklik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kronik olma durumu