Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
köy

İlgili Kelimeler:

köy ağası, köy ekmeği, köygöçüren, köy ihtiyar heyeti, köy ihtiyar meclisi, köy imamı, köy korucusu, köy meydanı, köy muhtarı, köy odası, köy oyunu, köy romanı, köy türküsü, köy yeri, tahtalıköy, balıkçı köyü, dağ köyü, orman köyü, tatil köyü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yönetim durumu, toplumsal ve ekonomik özellikleri veya nüfus yoğunluğu yönünden şehirden ayırt edilen, genellikle tarımsal alanda çalışılan, konutları ve öteki yapıları bu hayata uygun yerleşim birimi, köylük yer, köy yeri

Örnek:

1. Vatanseverlik, doğduğu yeri, evini, köyünü, müstakil devlet sınırları içinde memleketini sevmektir.

1. Vatanseverlik, doğduğu yeri, evini, köyünü, müstakil devlet sınırları içinde memleketini sevmektir.

2. Köy halkı


Lisan : Farsça kūy

köy ağası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Köyde malı, toprağı çok olan, sözü dinlenen kimse

Örnek:

1. Yüzünden de bir Rumelili olduğu pek belliydi hatta köy ağalarına benziyordu.

1. Yüzünden de bir Rumelili olduğu pek belliydi hatta köy ağalarına benziyordu.


koy avucuma, koyayım avucuna
Anlamı:

1. `bize yardımda bulunan, yarar sağlayan kişiye biz de yardımda bulunur, yarar sağlarız` anlamında kullanılan bir söz


köy ekmeği
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tandır, sac, fırın vb.nde pişirilen bir pide türü veya somun


köy ihtiyar heyeti
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Muhtarla birlikte köyün sorunlarını çözümlemekle görevli kurul, köy ihtiyar meclisi


köy ihtiyar meclisi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Köy ihtiyar heyeti


köy imamı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Köydeki camide görevli imam


köy koruculuğu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Köy korucusunun işi


köy korucusu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Köyün çevresinin ve kırsalın emniyeti için görevlendirilmiş kimse


köy meydanı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle köyün ortasında bulunan geniş alan


köy muhtarı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Muhtar


köy odası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Köylülerin çeşitli toplantılar yaptıkları veya konukların köyde kalması için hazırladıkları yer


köy oyunu
Anlamı:

1. isim , isim , tiyatro , tiyatro , isim , isim , tiyatro , tiyatro , Kırsal kesimde köylülerin hazırlayıp sunduğu seyirlik oyun


köy romanı
Anlamı:

1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Konusunu köyün ve kırsal hayatın özelliklerinden alan roman


köy türküsü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Köyü veya köylüyü anlatan türkü

Örnek:

1. Türklerin şiirdeki aşkına misali, bütün köy türküleridir.

1. Türklerin şiirdeki aşkına misali, bütün köy türküleridir.


köy yeri
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Köy

Örnek:

1. İnsan köy yerinde ne olsa yapar.

1. İnsan köy yerinde ne olsa yapar.


koyabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koyabilmek işi


koyabilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Koyma ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Dava insanın, ben daha çok işe yararım kanaatine varması ve bunu fiile koyabilmesidir.

1. Dava insanın, ben daha çok işe yararım kanaatine varması ve bunu fiile koyabilmesidir.


koyacak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçine öteberi koymaya yarayan şey


koyak
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Vadi

Örnek:

1. Bir koyağa girip küçük bir çalılığa saklandılar.

1. Bir koyağa girip küçük bir çalılığa saklandılar.

2. jeoloji , jeoloji , jeoloji , jeoloji , Karalarda akarsu aşındırmasıyla oluşmuş, bir yöne doğru eğimli, uzunluğuna çukurluk

3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Dağlar ve kayalıklarda oluşmuş doğal çukur

Örnek:

1. Yaylasını koyak koyak gezerim

1. Yaylasını koyak koyak gezerim


koyar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İki akarsuyun birleştiği yer


Köyceğiz
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Muğla iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : kö'yceğiz

köycü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Köy sorunlarını kendine iş edinen, köylerin ve köylülerin kalkınması yolunda çalışan kimse


koycuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küçük koy

Örnek:

1. Deniz ve engin başkadır, bitip tükenmez koycuklarla dolu gibi görünen kıyılar başkadır.

1. Deniz ve engin başkadır, bitip tükenmez koycuklarla dolu gibi görünen kıyılar başkadır.


köycülük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Köycü olma durumu

Örnek:

1. Köycülük kollarında gecemi gündüzüme kattım.

1. Köycülük kollarında gecemi gündüzüme kattım.