92406 kayıt bulundu.
1. -den , -den , -den , -den , Biraz açılmak, aralık olmak
1. Adam onlara dokundu, gözleri aralandı.
1. Adam onlara dokundu, gözleri aralandı.
2. Araya zaman girmek
3. Gitmek, uzaklaşmak, yanından ayrılmak
1. iki kişi arasında dostluk ilişkileri bozuk olmak
1. Vergi kâtibi ile de araları şekerrenk olmuştu.
1. Vergi kâtibi ile de araları şekerrenk olmuştu.
1. iki dost birbirine gücenmek, iki dostun arasına soğukluk girmek
1. aralarında her yönden büyük ayrılıklar bulunmak, benzer nitelikler çok az olmak
1. kırgınlığı, küslüğü ortadan kaldırmak
1. Kerim ve karısı Neclâ aralarındaki buzları eritmek amacıyla otele gelmişlerdir.
1. Kerim ve karısı Neclâ aralarındaki buzları eritmek amacıyla otele gelmişlerdir.
1. aralarında çok yakın, sıkı fıkı arkadaşlık bulunmak
1. Bir vakitler aralarından su sızmayan o dünya ahiret kardeş hatun kişiler, şimdi birbirlerini çekemiyor, birbirlerinin arkasından söylemediklerini bırakmıyorlardı.
1. Bir vakitler aralarından su sızmayan o dünya ahiret kardeş hatun kişiler, şimdi birbirlerini çekemiyor, birbirlerinin arkasından söylemediklerini bırakmıyorlardı.
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Aralık duruma getirtmek, biraz açtırmak
1. -i , -i , -i , -i , Aralama ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Aralamaya gücü yetmek
aralık korozyonu, aralık oyunu, bir aralık, dar aralık, o aralık, hava aralığı, tavan aralığı
1. isim , isim , isim , isim , Ara
1. İki masa arasında bir metre aralık var.
1. İki masa arasında bir metre aralık var.
2. Uygun, elverişli durum, fırsat
3. Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor
4. Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel
5. Tuvalet
6. Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas
7. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yarı açık, tam kapanmamış
1. İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu.
1. İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu.
8. ekonomi , ekonomi , ekonomi , ekonomi , Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre
9. fizik , fizik , fizik , fizik , Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık
10. müzik , müzik , müzik , müzik , İki nota arasındaki perde uzaklığı
11. müzik , müzik , müzik , müzik , Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk
1. Portenin beş çizgisi arasında dört aralık vardır.
1. Portenin beş çizgisi arasında dört aralık vardır.
12. spor , spor , spor , spor , Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık
1. isim , isim , isim , isim , Iğdır iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : a'ralığı
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Dar bir çelik veya çatlak çevresinde veya bunların içerisinde ortaya çıkan bir paslanma türü
1. isim , isim , tiyatro , tiyatro , isim , isim , tiyatro , tiyatro , İki perde arasında yapılan koro, bale, monolog vb. eğlendirici oyun
1. yeniden başlamak üzere bir işi kısa süre bırakmak
2. harfler veya satırlar arasında boşluk bırakmak
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Aralıklı bir biçimde
1. Aralıkla sekiz dokuz çocuk çıkıp çil yavrusu gibi dağılıp gittiler.
1. Aralıkla sekiz dokuz çocuk çıkıp çil yavrusu gibi dağılıp gittiler.
Telaffuz : aralı'kla
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birbirine bitişik olmayan, aralarında açıklık bulunan, aralı, fasılalı
2. Dizgide kelimeler, harfler veya satırlar arasında açıklık olan, espaslı
3. zarf , zarf , zarf , zarf , Kesik kesik
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birbirine bitişik olan, aralarında açıklık bulunmayan, kesintisiz
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Sürekli, ara vermeden, kesintisiz
1. Akşama doğru artan dayanılmaz kokuya rağmen kadavra üzerinde tam iki gün aralıksız çalıştı.
1. Akşama doğru artan dayanılmaz kokuya rağmen kadavra üzerinde tam iki gün aralıksız çalıştı.
arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi
1. isim , isim , isim , isim , Aramak işi, taharri
1. Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum.
1. Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum.
2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi