Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
konargöçerlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Konargöçer olma durumu


konç
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ayağa giyilen şeylerde ayak bileğinden baldıra doğru olan bölüm

Örnek:

1. Çorap koncu. Çizme koncu.

1. Çorap koncu. Çizme koncu.


konçerto
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Bir çalgının teknik özelliklerini ön plana çıkarmak amacıyla yazılmış, orkestra eşliğinde seslendirilen, sonat formundaki müzik eseri

Örnek:

1. Derinden gelen, insanın ruhunu okşayan bir keman konçertosu çalıyordu.

1. Derinden gelen, insanın ruhunu okşayan bir keman konçertosu çalıyordu.


Lisan : İtalyanca concerto

Telaffuz : konçe'rto

konçina
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İkiliden altılıya kadar olan oyun kâğıtları

Örnek:

1. Konçinalar bu bakımdan iskambillerin paryasıdır.

1. Konçinalar bu bakımdan iskambillerin paryasıdır.


Lisan : Rumca

konçlu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Koncu olan

Örnek:

1. Ayağında yerli yününden kaba çoraplar var; uzun konçlu, işlemeli çoraplar.

1. Ayağında yerli yününden kaba çoraplar var; uzun konçlu, işlemeli çoraplar.


konçsuz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Koncu olmayan veya koncu kısa olan


kondansatör
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , İçinde akımsız elektrik yükü biriktirilen cihaz, yoğunlaç, meksefe


Lisan : Fransızca condensateur

kondenseleşme
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Yapay reçinelerin oluşumunu ve değişimini sağlayan kimyasal tepkime


kondisyon

İlgili Kelimeler:

kondisyon aleti, kondisyon bisikleti, fizik kondisyonu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şart, durum

2. spor , spor , spor , spor , Fiziksel ve ruhsal bakımdan bir sporcunun durumu


Lisan : Fransızca condition

kondisyon aleti
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Vücut sağlığını korumak ve geliştirmek için kullanılan kondisyon bisikleti, koşu bandı, kürek vb. araçlardan her biri


kondisyon bisikleti
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Vücut sağlığını korumak ve geliştirmek amacıyla sabit, tekerleksiz, üzerinde pedalların direnç derecesini ayarlayan bir mekanizmanın bulunduğu araç


kondom
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Prezervatif


Lisan : Fransızca condom

kondor
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Tepeli akbaba


Lisan : Fransızca condor

kondu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gecekondu

Örnek:

1. Bir kondum vardı, onu sattım ve yarışmaya katılmak için buraya geldim.

1. Bir kondum vardı, onu sattım ve yarışmaya katılmak için buraya geldim.


konducu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gecekonducu

Örnek:

1. Belediyede çöpçü kadrosunda yer etmiş konducuların araştırmacılığına başvuruldu.

1. Belediyede çöpçü kadrosunda yer etmiş konducuların araştırmacılığına başvuruldu.


konduculuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gecekonduculuk


kondüit
Anlamı:

1. isim , isim , tiyatro , tiyatro , isim , isim , tiyatro , tiyatro , Sahneye çıkma sırası gelen kişileri uyarmakla görevli kimse


Lisan : Fransızca conduite

kondüktör
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yolcu trenlerinde biletleri denetleyen ve vagon işlerine bakan görevli


Lisan : Fransızca conducteur

kondüktörlük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kondüktör olma durumu

2. Kondüktörün görevi


kondurabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kondurabilmek işi


kondurabilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Kondurma ihtimali veya imkânı bulunmak


kondurma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kondurmak işi


kondurmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Konma işini yaptırmak

Örnek:

1. Koca dağın başına ne güzel bir yapı kondurmuşuz ama gel gör ki yolunu unutmuşuz.

1. Koca dağın başına ne güzel bir yapı kondurmuşuz ama gel gör ki yolunu unutmuşuz.

2. Gelişigüzel takmak, iliştirmek

Örnek:

1. Başına çiçekler kondurmuş.

1. Başına çiçekler kondurmuş.

3. -i , -i , -i , -i , Birden yapıvermek veya söyleyivermek

Örnek:

1. Öpücüğü kondurdu.

1. Öpücüğü kondurdu.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yakıştırmak, haksız yere birtakım eksiklikler isnat etmek, üzerine yormak

Örnek:

1. Bu senetle bana kondurduğunuz eksikliklerden bir kısmını üstümden atmış olacaktım.

1. Bu senetle bana kondurduğunuz eksikliklerden bir kısmını üstümden atmış olacaktım.


kondurtma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kondurtmak işi


kondurtmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kondurma işini yaptırmak