komünizm

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bütün malların ortaklaşa kullanıldığı ve özel mülkiyetin olmadığı toplum düzeni, komünistlik

Örnek:

1. Dünyadaki bütün dengeler değişti. Artık ne Sovyetler var ne komünizm tehlikesi.

1. Dünyadaki bütün dengeler değişti. Artık ne Sovyetler var ne komünizm tehlikesi.

2. Böyle bir düzenin kurulmasını amaçlayan siyasi, ekonomik ve toplumsal öğreti, komünistlik

Lisan : Fransızca communisme

kömür

İlgili Kelimeler:

kömür kalem, kömürkayası, beyaz kömür, yağlı kömür, hayvan kömürü, kalem kömürü, kok kömürü, maden kömürü, mangal kömürü, meşe kömürü, odun kömürü, pırnal kömürü, taş kömürü

Anlamı:

1. isim , isim , madencilik , madencilik , isim , isim , madencilik , madencilik , Karbonlu maddelerin kapalı ve havasız yerlerde için için yanmasından veya çok uzun süre derin toprak katmanları altında kalıp birtakım kimyasal değişmelere uğramasından oluşan, siyah renkli, bitkisel kaynaklı, içinde yüksek oranda karbon bulunan katı yakıt

Örnek:

1. Bir kömür dumanıyla tütsülendi akşamlar.

1. Bir kömür dumanıyla tütsülendi akşamlar.

2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Siyah renkli

Örnek:

1. Kömür gözlü.

1. Kömür gözlü.

kömür başa vurmak

Anlamı:

1. kömürün iyi yanmamasından çıkan karbon oksidiyle zehirlenmekten baş ağrımak

kömür gibi

Anlamı:

1. kapkara

kömür kalem

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Resim çizerken kullanılan, taflan çubuklarından yapılan kalem, füzen

kömürcü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kömür alıp satan veya odun kömürü yapan kimse

Örnek:

1. Yoksul kömürcü olduğundan Amanos ormanlarının kurdu idi.

1. Yoksul kömürcü olduğundan Amanos ormanlarının kurdu idi.

2. Vapurda, fabrikada, kalorifer dairesinde ocağa kömür atan işçi

kömürcü çırağına dönmek

Anlamı:

1. yüzü, üstü başı siyah lekeler içinde kalmak, eli yüzü kapkara olmak

kömürcülük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kömürcünün yaptığı iş

kömürkayası

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kaya balığı cinsinden kara renkli bir balık

kömürleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kömürleşmek işi

2. jeoloji , jeoloji , jeoloji , jeoloji , Bitki kalıntılarının kömüre dönüşmesine yol açan doğal olay

kömürleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kömür durumuna gelmek

kömürleştirilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kömürleştirilmek işi

kömürleştirilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kömür durumuna getirilmek

kömürleştiriş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kömürleştirme işi

kömürleştirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kömürleştirmek işi

kömürleştirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kömür durumuna getirmek

kömürlü

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birleşiminde kömür olan

2. Yakıt olarak kömür kullanan

Örnek:

1. Kömürlü lokomotif. Kömürlü kalorifer.

1. Kömürlü lokomotif. Kömürlü kalorifer.

kömürlük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kömür saklanan veya konulan yer

Örnek:

1. Aşağıda mutfak, yanında bir bulaşıkhane ile bir uşak odası, bir odunluk, bir kömürlük.

1. Aşağıda mutfak, yanında bir bulaşıkhane ile bir uşak odası, bir odunluk, bir kömürlük.

kömürsü

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kömürü andıran, kömüre benzeyen, kömür gibi, kömürümsü

kömürsüz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kömürü olmayan

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Kömür olmadan

kömürsüzlük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kömürsüz olma durumu

Örnek:

1. Kar, soğuk, yoksulluk, kömürsüzlük, ateşsizlik demektir çoğumuz için.

1. Kar, soğuk, yoksulluk, kömürsüzlük, ateşsizlik demektir çoğumuz için.

kömürümsü

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kömürsü

kömüş

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Manda (I)

Lisan : Farsça gāvmīş

komut

İlgili Kelimeler:

uyarma komutu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Askerlere, izcilere, öğrencilere beden eğitimi çalışmalarında veya bir tören sırasında bir durumdan başka bir duruma geçmeleri için verilen buyruk, emir

komut vermek

Anlamı:

1. herhangi bir davranış, hareket vb. için buyrukta bulunmak