1. -e , -e , -e , -e , Konma işini yaptırmak
1. Koca dağın başına ne güzel bir yapı kondurmuşuz ama gel gör ki yolunu unutmuşuz.
1. Koca dağın başına ne güzel bir yapı kondurmuşuz ama gel gör ki yolunu unutmuşuz.
2. Gelişigüzel takmak, iliştirmek
1. Başına çiçekler kondurmuş.
1. Başına çiçekler kondurmuş.
3. -i , -i , -i , -i , Birden yapıvermek veya söyleyivermek
1. Öpücüğü kondurdu.
1. Öpücüğü kondurdu.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yakıştırmak, haksız yere birtakım eksiklikler isnat etmek, üzerine yormak
1. Bu senetle bana kondurduğunuz eksikliklerden bir kısmını üstümden atmış olacaktım.
1. Bu senetle bana kondurduğunuz eksikliklerden bir kısmını üstümden atmış olacaktım.