92406 kayıt bulundu.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Koltuk yapmaya ve kaplamaya elverişli olan (kumaş)
2. isim , isim , isim , isim , Giysinin terden lekelenmemesi için koltuk altına içten dikilen parça, subra
1. şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , başkasının konuğu olup kendi masraf etmemek
1. bir şey yapamayacak duruma gelmek, çaresiz kalmak
1. Hem de kolu kanadı tamamıyla kırılmış, bir daha hemcinslerimize dil uzatamayacak bir hâlde...
1. Hem de kolu kanadı tamamıyla kırılmış, bir daha hemcinslerimize dil uzatamayacak bir hâlde...
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Gücü yeter, sözü geçer
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , İş ve yük hayvanı
1. kolunu birinin koltuğu altından geçirmek
1. Koluna iki polis girmişti.
1. Koluna iki polis girmişti.
1. kazanç sağlayan bir mesleği, zanaatı olmak
Ön Takı : (birinin)
1. isim , isim , isim , isim , Ucuna süs eşyaları konularak boyna takılan takı
1. Mercandan bir kolye ile mercan küpeler takmıştı.
1. Mercandan bir kolye ile mercan küpeler takmıştı.
Lisan : Fransızca collier
Telaffuz : ko'lye
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Uskumrugillerden, uzunluğu 30-35 santimetre olan, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan bir tür balık (Scomber colias)
Lisan : Rumca
Telaffuz : ko'lyoz
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Turpgillerden, yağlı tohumlarından elde edilen yağı yapay kauçuk, biyodizel vb.nin yapımında kullanılan mevsimlik bitki (Brassica napus)
Lisan : Fransızca colza
Telaffuz : ko'lza
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Ağıl, davar ağılı
2. Yayla evi
3. Bir kimseye ait küçük yerleşim yeri, çiftlik
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Eşit olmayan iki ses arasında kulakla seçilebilecek en küçük aralık
Lisan : Yunanca
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Bazı hastalıklar, yaralanmalar, zehirlenmeler sırasında görülen anlama, duyma ve hareketin büsbütün veya az çok kaybolmasıyla beliren bilinç kaybı durumu
Lisan : Fransızca coma
Telaffuz : ko'ma
1. döverek kıpırdamayacak duruma getirmek
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , çok sinirlendirmek
Ön Takı : (birini)
1. yediği dayaktan sonra kıpırdayamayacak duruma gelmek
1. Eski kocam, komalık oluncaya kadar dövüldükten sonra boş bir arsaya atılmıştı.
1. Eski kocam, komalık oluncaya kadar dövüldükten sonra boş bir arsaya atılmıştı.
komandit ortaklık, komandit şirket
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Yalnızca konulan sermaye kadar sorumluluğu olan ortaklık biçimi
Lisan : Fransızca commandite
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Alacaklılara karşı en az bir sınırlı, bir de sınırsız sorumlu ortağı bulunması gereken, tüzel kişiliği olan ortaklık, komandit şirket
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Komandit ortaklık
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Komandit şirkette sınırsız sorumlu olan ortak
Lisan : Fransızca commandité
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Komandit şirkette ancak kendi koyduğu para kadar sorumlu olan ortak
Lisan : Fransızca commanditaire
komando er
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Özel yetiştirilmiş askerlerden oluşan birlik
2. Bu birlikte görevli asker
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Vurucu kuvvet
Lisan : Fransızca commando
Telaffuz : koma'ndo