kıyı tırmığı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Buğdaygillerin hasadında yararlanılan tırmık benzeri, dişleri metal ve sapı daha uzun olan, kayalar üzerindeki kökü zayıf deniz yosunlarının kıyı boyunca yapılan hasadında kullanılan bir alet

kıyıcı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kıyma işini yapan kimse

Örnek:

1. Tütün kıyıcısı.

1. Tütün kıyıcısı.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gaddar

kıyıcı

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kıyılara vuran enkazı devletten aldığı izinle toplayan kimse

kıyıcılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kıyıcının yaptığı iş

2. Kıyıcı olma durumu

kıyıcılık etmek

Anlamı:

1. gaddarlık etmek, gaddarca davranmak

kıyıda bucakta

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kıyıda köşede

kıyıda köşede

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Göze çarpmayan, umulmayan yerlerde, kıyıda bucakta

kıyıda köşede kalmak

Anlamı:

1. göze çarpmayan bir yerde unutulmuş olmak

kıyıdaş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aynı denizde kıyısı olan ülke veya şehirlerden her biri, sahildar

kıyık

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , İğne, kalın yorgan iğnesi

2. Çuvaldız

kıyılama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kıyılamak işi

kıyılamak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kıyı boyunca gitmek

kıyılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sayanın kenarlarını sağlamlaştırmak ve güzelleştirmek için dikilen şerit biçimindeki parça

kıyılma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kıyılmak işi

kıyılmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çok ince ve küçük parçalar biçiminde doğranmak

Örnek:

1. Tütün kıyıldı. Et kıyıldı.

1. Tütün kıyıldı. Et kıyıldı.

2. Kıyma işi yapılmak

Örnek:

1. Zavallıya nasıl kıyıldı?

1. Zavallıya nasıl kıyıldı?

kıyım

İlgili Kelimeler:

iri kıyım, kıyım kıyım

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kıyma işi

2. Kıyılma biçimi

Örnek:

1. Bu tütünün kıyımı iri.

1. Bu tütünün kıyımı iri.

3. Görev yönünden kötü bir duruma sokma, haksızlığa uğratma

kıyım kıyım

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , İnce ince

kıyımlı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Herhangi bir biçimde kıyılmış olan

Örnek:

1. İnce kıyımlı.

1. İnce kıyımlı.

kıyımlık

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kıyılacak kadar olan

Örnek:

1. Bir kıyımlık tütün.

1. Bir kıyımlık tütün.

kıyın

İlgili Kelimeler:

kıyın kıyın

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum, zulüm

kıyın kıyın

Anlamı:

1. zarf , zarf , halk ağzında , halk ağzında , zarf , zarf , halk ağzında , halk ağzında , Kıyıdan, gizli gizli

Örnek:

1. Duvarların dibinden kıyın kıyın yürüyüp yanına ulaşabildim.

1. Duvarların dibinden kıyın kıyın yürüyüp yanına ulaşabildim.

kıyınma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kıyınmak işi

kıyınmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ezilmiş veya kırılmış gibi bir duygu duymak

Örnek:

1. Midem kıyındı. Vücudum kıyındı.

1. Midem kıyındı. Vücudum kıyındı.

kıyıntı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Açlık sebebiyle midede duyulan eziklik

Örnek:

1. Midemde bir kıyıntı var.

1. Midemde bir kıyıntı var.

2. Herhangi bir sebeple vücutta duyulan kırıklık

3. İnce ince doğranmış küçük parça

Örnek:

1. Tahta kıyıntısı.

1. Tahta kıyıntısı.

kıyış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kıyma işi