92406 kayıt bulundu.
1. -i , -i , -i , -i , Parçalara ayırmak, kesmek, kırkmak
2. Göz kapaklarını açıp kapamak, kıpmak
1. Az lakırtı söyler, sık ve siyah kaşlarının altında asla kırpmadığı iri, parlak, sabit ve siyah gözlerini hep önüne dikerdi.
1. Az lakırtı söyler, sık ve siyah kaşlarının altında asla kırpmadığı iri, parlak, sabit ve siyah gözlerini hep önüne dikerdi.
3. -den , -den , mecaz , mecaz , -den , -den , mecaz , mecaz , Kesinti yapmak, tutumlu davranmak
1. Her hafta bu dergileri alabilmek için küçücük gündeliğimden bir parçasını, öğle yemeklerinden kırparak biriktiririm.
1. Her hafta bu dergileri alabilmek için küçücük gündeliğimden bir parçasını, öğle yemeklerinden kırparak biriktiririm.
kırsal alan, kırsal bölge, kırsal mazot, kırsal motorin, kırsal nüfus
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kır(II) ile ilgili
2. isim , isim , isim , isim , Az insanın barındığı, genellikle kır durumunda olan yer
1. isim , isim , isim , isim , Üretim etkinlikleri tarıma dayalı olan, hayvancılık yapılan, kırsal nüfusun yaşadığı ve çalıştığı alan, kırsal alan
1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Tarımla uğraşan, genellikle şehir sınırları dışında, köy ve kasabalarda yaşayan nüfus
1. isim , isim , isim , isim , Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
Özel: Evet
Telaffuz : kı'rşehir
1. isim , isim , isim , isim , Defter, kâğıt, kalem, mürekkep vb. yazı araç ve gereçlerinin bütünü
2. Kâğıtla yapılan işlemler
Lisan : Arapça ḳirṭāsiyye
Telaffuz : kırta:siye
1. isim , isim , isim , isim , Kırtasiye satan kimse
2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Bürokrat
1. isim , isim , isim , isim , Kırtasiyecinin yaptığı iş
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bürokrasi
1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Kenarları girintili çıkıntılı olan
1. Zeliha, elindeki son domatesi de doğrayıp kenarları kirtikli büyük bakır sahanın başından kalktı.
1. Zeliha, elindeki son domatesi de doğrayıp kenarları kirtikli büyük bakır sahanın başından kalktı.
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Büyük kabuklu deniz hayvanlarını avlamakta kullanılan, ince dallardan örülmüş sepet
1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Değersiz, bayağı, yarım yamalak
1. O, kırtıpil yazarların adlarını anmamakla onları kötülediğine inanır.
1. O, kırtıpil yazarların adlarını anmamakla onları kötülediğine inanır.
1. isim , isim , zarf , zarf , isim , isim , zarf , zarf , Kıtlama
1. Topal, kahvesini kesme şekerle kırtlama içerdi çokluk.
1. Topal, kahvesini kesme şekerle kırtlama içerdi çokluk.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Sünnet olan çocuğun bütün masraflarını üstlendikten sonra sünnet sırasında çocuğu kucağına alarak elini, kolunu tutan ve bütün hayatı boyunca çocuk üzerinde babasına yakın hak taşıyan kimse