Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kirvelik etmek
Anlamı:

1. kirve görevini yüklenmek


kış

İlgili Kelimeler:

kış çorbası, kış dönemi, Kış Dönencesi, kış günü, kış kayıtı, kış kıyamet, kış uykusu, kara kış, yaz kış, yazlı kışlı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuzey yarım kürede 22 Aralık-21 Mart tarihleri arasındaki zaman dilimi, sonbaharla ilkbahar arasındaki soğuk mevsim

Örnek:

1. Kıştı. Yerler iki karış kar tutmuştu.

1. Kıştı. Yerler iki karış kar tutmuştu.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çok soğuk hava


kış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tavuk vb. kümes hayvanlarını kovalamak için çıkarılan ses


kış basmak (veya bastırmak)
Anlamı:

1. kışın şiddetli soğukları başlamak


kış çorbası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İnce dilimlenmiş mantar, havuç, pırasa ve kerevizin tavuk suyunda pişirilip üstüne sarımsak, kırmızıbiber, maydanoz ve karabiberden oluşan karışımın dökülmesiyle hazırlanan bir yemek türü


kış dönemi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kış mevsimi


Kış Dönencesi
Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , coğrafya , coğrafya , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , coğrafya , coğrafya , Oğlak Dönencesi


Özel: Evet

kış günü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soğuktan kaynaklanan elverişsiz zaman dilimi


kış kayıtı
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kış için saklanan yiyecekler


kıs kıs
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , `Sessiz ve alaylı bir biçimde gülmek` anlamındaki kıs kıs gülmek deyiminde kullanılır

Örnek:

1. Taranmış pos bıyıklarının altından kıs kıs gülüyordu.

1. Taranmış pos bıyıklarının altından kıs kıs gülüyordu.


kış kışlığını, kuş kuşluğunu gösterir
Anlamı:

1. `her olay, her varlık özelliğini belli eder` anlamında kullanılan bir söz


kış kıyamet
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çok zorlu kış

2. Yağmurlu, fırtınalı soğuk hava


kış uykusu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soğuk ve kurak mevsimlere karşı koyabilmek için canlı varlıkların yapısında görülen olayların bütünü

2. Ilıman ve soğuk bölgelerde, özellikle yapraklarını döken ağaçlarda ham ve ongun besi suyu dolaşımının tamamen veya kısmen durması

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Durgunluk, hareketsizlik dönemi

Örnek:

1. Hiç kuşkum yok ki sen şimdi kalbimde / Bir kış uykusuna yatan böceksin

1. Hiç kuşkum yok ki sen şimdi kalbimde / Bir kış uykusuna yatan böceksin


kış yapmak
Anlamı:

1. hava çok soğuk ve karlı olmak


kısa

İlgili Kelimeler:

kısa çizgi, kısa dalga, kısa devre, kısa far, kısa görüşlü, kısa kafalı, kısa mesafe, kısa mesaj, kısa ömürlü, kısa ünlü, kısa vadeli, kısayol, kısa yoldan, sözün kısası

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Boyu, uzunluğu az olan, uzun karşıtı

Örnek:

1. Kısa boylu Japon cinsi bile sporla üç parmak uzadı.

1. Kısa boylu Japon cinsi bile sporla üç parmak uzadı.

2. Az süren, uzun olmayan

Örnek:

1. Türk milleti en kısa zaman içinde yeni harflerle okumaya, yazmaya başladı.

1. Türk milleti en kısa zaman içinde yeni harflerle okumaya, yazmaya başladı.

3. Ayrıntısı çok olmayan

Örnek:

1. Kısa bilgi. Kısa yazı.

1. Kısa bilgi. Kısa yazı.

4. isim , isim , isim , isim , Kısa olan şey

Örnek:

1. Uzun lafın kısası.

1. Uzun lafın kısası.

5. zarf , zarf , zarf , zarf , Kısaca, kısaltarak

Örnek:

1. Kısa konuştu.

1. Kısa konuştu.


kısa çizgi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Satır sonuna sığmayan kelimeleri, hecelere bölerken kullanılan noktalama işaretinin adı, tire (II), ( - )


kısa dalga
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Radyo yayını için dalga boyu 10-100 metre arasında değişen dalga


kısa devre
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Aralarında potansiyel farkı bulunan iki nokta, direnci çok küçük olan bir iletkenle birleştirildiğinde oluşan elektrik olayı


kısa far
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kısa mesafeyi aydınlatma gücüne sahip otomobil farı


kısa görüşlü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dar görüşlü


kısa görüşlülük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dar görüşlülük


kısa günün kârı
Anlamı:

1. `hiç olmamaktansa bu kadarı da iyidir` anlamında kullanılan bir söz


kısa günün kârı az olur
Anlamı:

1. `kısa süre çalışılarak yapılan işten elde edilecek kazanç az olur` anlamında kullanılan bir söz


kısa kafalı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , anatomi , anatomi , sıfat , sıfat , anatomi , anatomi , Brakisefal


kısa kes Aydın havası olsun
Anlamı:

1. şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , `sözü fazla ve gereksiz yere uzatma` anlamında kullanılan bir söz