Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kırkyıllık Yani, olur mu Kâni
Anlamı:

1. `eskimiş bir alışkanlık kolay kolay değişmez` anlamında kullanılan bir söz


kırlangıç

İlgili Kelimeler:

kırlangıç balığı, kırlangıç dönümü, kırlangıç fırtınası, kırlangıçkuyruğu, kırlangıç otu, bataklık kırlangıcı, dağ kırlangıcı, deniz kırlangıcı

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kırlangıçgillerden, geniş gagalı, çatal kuyruklu, ince uzun kanatlı, küçük göçebe kuş (Hirundo)

Örnek:

1. Kırlangıç yapar yuvayı / Çamur sıvayı sıvayı

1. Kırlangıç yapar yuvayı / Çamur sıvayı sıvayı

2. tarih , tarih , tarih , tarih , Osmanlı donanmasında yer alan, karakol ve keşif işlerinde kullanılan, yelkenli ve kürekli küçük bir tür savaş gemisi

Örnek:

1. Dinlemesine dinliyorum ama bak limana bir kırlangıç giriyor.

1. Dinlemesine dinliyorum ama bak limana bir kırlangıç giriyor.

3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Öküz arabasında arka dingil ve tekerlekleri özeğe bağlayan çatal ağaç

4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Köyleri dolaşarak göz hastalıklarını ve özellikle akbasmayı iyi ettiğini öne süren sahte hekim


kırlangıç balığı
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kırlangıç balığıgillerden, yüzgeçleri geniş ve uzun, eti beyaz, kırmızı renkli bir balık (Trigla hirundo)


kırlangıç balığıgiller
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kemikli balıklar takımının dikenli yüzgeçliler alt takımına giren bir familya


kırlangıç dönümü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ekim ayının ilk günleri


kırlangıç fırtınası
Anlamı:

1. isim , isim , meteoroloji , meteoroloji , isim , isim , meteoroloji , meteoroloji , Nisan ayının ilk günlerinde görülen fırtına


kırlangıç otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Gelincikgillerden, çiçekleri altın ve limon sarısı renginde olan, tanelerinden asitsiz bir yağ elde edilen çok yıllık ve otsu bir bitki (Chelidonium majus)


kırlangıçgiller
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Omurgalı hayvanlardan, kuşlar sınıfının ötücü kuşlar takımının bir familyası


kırlangıcın zararını biberciden sor
Anlamı:

1. `kırlangıç, bibere çok düşkün olduğundan onun ne kadar zararlı bir yaratık olduğunu ancak biberci bilir` anlamında kullanılan bir söz


kırlangıçkuyruğu
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Hayvanın kulağını delerek yapılan işaret


Telaffuz : kırlangı'çkuyruğu

kırlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kırlaşmak işi


kırlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kırsal duruma gelmek

Örnek:

1. Burası memleketin bir temiz köşesi, şehrin kırlaşmış bir bucağı...

1. Burası memleketin bir temiz köşesi, şehrin kırlaşmış bir bucağı...


kırlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Rengi kır olmak

Örnek:

1. Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi.

1. Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi.


kirleniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kirlenme işi


kirlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kirlenmek işi

Örnek:

1. Çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.

1. Çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.


kirlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kirli duruma gelmek, pislenmek

Örnek:

1. Hele saçların kirlenmiş, kırışmış, keçeleşmiş.

1. Hele saçların kirlenmiş, kırışmış, keçeleşmiş.

2. Kadının ırzına geçilmek, iffeti bozulmak, lekelenmek

3. Kadın aybaşı olmak

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Onuru lekelenmek


kırlent
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çiçek veya yaprak işlemeli süs

2. İşlemeli veya işlemesiz bir tür küçük yastık


Lisan : Fransızca guirlande

kirletebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kirletebilmek işi


kirletebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kirletme ihtimali veya imkânı bulunmak


kirletilebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kirletilebilmek işi


kirletilebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kirletilme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Yalnızca eylemlerimizin değil tanıklıklarımızın da bizi kirletebileceğini sezdiğimi, tiksintiyle kendi dışıma devrildiğimi anımsıyorum.

1. Yalnızca eylemlerimizin değil tanıklıklarımızın da bizi kirletebileceğini sezdiğimi, tiksintiyle kendi dışıma devrildiğimi anımsıyorum.


kirletiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kirletme işi


kirletme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kirletmek işi


kirletmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kirli duruma getirmek, pisletmek

Örnek:

1. Madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi.

1. Madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi.

2. Küçük veya büyük abdestini yapmak, pislemek

Örnek:

1. Çocuk altını kirletmiş.

1. Çocuk altını kirletmiş.

3. Kadının ırzına geçmek, namusuna zarar vermek

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Namusuna, onuruna zarar verecek bir suç yüklemek, lekelemek

Örnek:

1. Böyle bir şüphe insanı kirletir.

1. Böyle bir şüphe insanı kirletir.


kirli

İlgili Kelimeler:

kirli çamaşır, kirli çıkı, kirlihanım, kirlihanım peyniri, kirli kan, kirlikartopu, kirli sarı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Leke, toz vb. ile kaplı, pis, murdar, mülevves

2. Aybaşı durumunda bulunan (kadın)

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Toplumun değer yargılarına aykırı olan

Örnek:

1. Bu isim bana bir zamanlar İstanbul'un en kirli âlemlerinde yuvalanmış bir simayı hatırlattı.

1. Bu isim bana bir zamanlar İstanbul'un en kirli âlemlerinde yuvalanmış bir simayı hatırlattı.