92406 kayıt bulundu.
kefen bezi, kefen parası, kefen soyucu
1. isim , isim , isim , isim , Ölünün gömülmeden önce sarıldığı beyaz bez, kefen bezi, yakasız gömlek, yakasız mintan
1. Gül değil, arkasında kanlı kefen / Sen misin, sen misin garip vatan?
1. Gül değil, arkasında kanlı kefen / Sen misin, sen misin garip vatan?
Lisan : Arapça kefen
1. `bir kimsenin herhangi bir eyleme girişeceği, o eyleme girişmesini zorunlu kılan durumlardan anlaşılır` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Ölüm durumunda gerekli masrafların görülmesi için ayrılmış para
1. isim , isim , isim , isim , Cenaze gereçleri satan kimse
2. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Zorba
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kefene benzer, kefeni andırır
1. Arkamıza kefenimsi bezler geçirip kuşakla bağladılar.
1. Arkamıza kefenimsi bezler geçirip kuşakla bağladılar.
1. `ölürken mal veya para götürülmez` anlamında cimrileri eleştirmek için söylenen bir söz
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kefene sarılmış
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Kefene sarılarak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kefen olarak kullanılmaya elverişli (bez)
1. Köyde kefenlik bez olmadığı için Selim sandalın yelkenini kestirip kefen diktirdi.
1. Köyde kefenlik bez olmadığı için Selim sandalın yelkenini kestirip kefen diktirdi.
2. Kefen almak için ayrılmış (para)
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kefene sarılmamış
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Kefene sarılmadan
1. Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı / Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı
1. Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı / Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Müslüman olmayanlar, kâfirler
1. Kefereye aldırmayın, hâlden anlar heriflerdir.
1. Kefereye aldırmayın, hâlden anlar heriflerdir.
Lisan : Arapça kefere
müteselsil kefil
1. isim , isim , isim , isim , Borcunu ödemeyenin veya verdiği sözü yerine getirmeyenin bütün sorumluluğunu üzerine alan kimse
1. Her hâllerine ben kefilim diyordu.
1. Her hâllerine ben kefilim diyordu.
Lisan : Arapça kefīl
1. borçlu borcunu ödemediğinde veya bir kimse verdiği sözü yerine getirmediğinde bütün sorumluluğu üzerine almak
1. Kefil olmak istediğiniz adamı evvela benden soracaksınız.
1. Kefil olmak istediğiniz adamı evvela benden soracaksınız.