Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kaya lifi
Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Asbest


kaya örümceği
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Taşlar arasında yaşayan bir tür örümcek


kaya sansarı
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Dağlık yerlerde yaşayan bir tür sansar


kaya sarımsağı
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Genç yaprakları sarımsak yerine kullanılan bir tür yaban sarımsağı (Allium ampeloprasum)


kaya suyu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kayadan sızan su


kaya tuzu
Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Doğada billur durumunda bulunan tuz


kaya uçmazsa dere dolmaz
Anlamı:

1. `büyük gereksinimlerde çok fedakârlık yapmak gerekir` anlamında kullanılan bir söz


kayabaşı
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Bir Anadolu ezgisi ve bu ezgiyle söylenen koşma

2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Türk halk edebiyatında çoban türküsü


Telaffuz : kaya'başı

kayabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kayabilmek işi


kayabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kayma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Kayma becerisi bulunmak


kayaç

İlgili Kelimeler:

derinlik kayaçları

Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Yer kabuğunun yapı gereci olan bir veya birkaç mineralden oluşan kütle, külte, porfir


kayağan

İlgili Kelimeler:

kayağan taş

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üzerinde kolaylıkla kayılan, kaypak

Örnek:

1. Kayağan bir toprak.

1. Kayağan bir toprak.


kayağan taş
Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Killerin başkalaşımı ile oluşmuş, yaprak biçiminde ayrılabilen, mavimsi bir taş, kayrak, arduvaz


kayağanlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kayağan olma durumu


kayak

İlgili Kelimeler:

kayakevi, tekerlekli kayak, asfalt kayağı, çim kayağı, su kayağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kar, su veya çim üzerinde kaymak için ayağa takılan araç, ski

2. spor , spor , spor , spor , Bu aracı kullanarak yapılan spor


kayakçı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kayak yapan sporcu

Örnek:

1. Fevkalade zekidir, iyi dans eder, piyano çalar, tenis oynar, ata biner, avcıdır, kayakçıdır.

1. Fevkalade zekidir, iyi dans eder, piyano çalar, tenis oynar, ata biner, avcıdır, kayakçıdır.


kayakçılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kayakçının yaptığı iş


kayakevi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kayak yapılan yerlerde kurulmuş tesis


Telaffuz : kaya'kevi

kayalık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kayası çok olan yer

Örnek:

1. Irmak aşağıda bir yandan kayalığın üzerine şarıl şarıl boşanıyor.

1. Irmak aşağıda bir yandan kayalığın üzerine şarıl şarıl boşanıyor.


kayan
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kayarak yer değiştiren

2. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Yassı, düz, kat kat oluşmuş taş

3. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Dağdan inen sel


Kayapınar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Diyarbakır illine bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : kaya'pınar

kayar
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini değiştirme işlemi

2. Pay


kayarlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kayarlamak işi


kayarlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Hayvanın eskiyen nallarını onarmak, eskiyen nalın çivilerini yenilemek

2. Düven taşlarını yeniden koymak veya onarmak

3. Sövmek, küfretmek


kayarto
Anlamı:

1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Ahlaksız kimse, melun

Örnek:

1. Vah vah, aynalı şeydi doğrusu, kayartonun elinden kurtaramadınız.

1. Vah vah, aynalı şeydi doğrusu, kayartonun elinden kurtaramadınız.