katranlanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Katranlama işi yapılmak

katranlatma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Katranlatmak işi

katranlatmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Katranlama işini yaptırmak

katranlı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üzerine katran sürülmüş olan

2. İçine katran karışmış veya karıştırılmış olan

3. Birleşiminde katran olan

katransız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Katranı olmayan

katre

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Damla

Lisan : Arapça ḳaṭre

katresi kalmadı (veya yok)

Anlamı:

1. hiç kalmadı, hiç yok

katrilyon

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Trilyonun bin katı olan sayı, trilyon kere bin, (1024)

Lisan : Fransızca quatrillion

katsayı

İlgili Kelimeler:

başkatsayı, genleşme katsayısı

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bir niceliğin kaç katı alındığını gösteren sayı, emsal

Örnek:

1. 5a ifadesinde 5 sayısı a'nın katsayısıdır.

1. 5a ifadesinde 5 sayısı a'nın katsayısıdır.

2. fizik , fizik , fizik , fizik , Bir yasayı anlatan formülün yazılışında yer alan, değişmeyen sayı

3. fizik , fizik , fizik , fizik , Cisimlerin fiziksel özelliklerini belirten değişmeyen büyüklükler

Telaffuz : ka'tsayı

katur kutur

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , zarf , zarf , sıfat , sıfat , zarf , zarf , Katır kutur

katyon

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Bir çözeltinin elektrolizi sırasında katotta toplanan iyon, artın

Lisan : Fransızca cation

kauçuk

İlgili Kelimeler:

kauçuk ağacı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Gövdesi odunsu, öz suyu yapışkan, süt kıvamında, yaprakları oval biçimli, parlak ve kalın, sıcak ülke bitkisi, lastik ağacı, kauçuk (Ficus elastica)

2. Amerika, Asya ve Afrika'nın çeşitli ağaçlarından, özellikle lastik ağacından veya bazı petrol artıklarının birleşiminden elde edilen, dayanıklı ve esnek madde

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu maddeden yapılmış

Örnek:

1. Kış ortasında hâlâ kauçuk altlı bez ayakkabılar vardı ayağında.

1. Kış ortasında hâlâ kauçuk altlı bez ayakkabılar vardı ayağında.

Lisan : Fransızca caoutchouc

kauçuk ağacı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kauçuk

kauçuk toplamak

Anlamı:

1. otomobil yarışlarında pistteki lastik parçalarını yavaş gidip lastik üzerine yapışmasını sağlayarak toplamak

kauçuklu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kauçukla kaplanmış veya birleşiminde kauçuk olan

kaurit tutkalı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üre

kav

İlgili Kelimeler:

kav mantarı, yılan kavı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağaçların gövdesinde veya dallarında yetişen bir tür mantardan elde edilen ve çabuk tutuşan, süngerimsi madde

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Yılanın deri değiştirirken attığı deri

kav

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçki mahzeni

Lisan : Fransızca cave

kav gibi

Anlamı:

1. kolaylıkla tutuşacak durumda olan

2. kuru ve gevrek

kav mantarı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bazitli mantarlardan, ağaçların gövdesinde veya dallarında yetişen ve kurusu kav olarak kullanılan bitki (Fomes fomentarius)

kavaf

İlgili Kelimeler:

kavaf işi, ağız kavafı, çene kavafı, lakırtı kavafı

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Ucuz, özenmeden ve bayağı cins ayakkabı, kemer, cüzdan yapan veya satan esnaf

Lisan : Arapça ḫaffāf

Telaffuz : kava:fı

kavaf işi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Özensiz ve gelişigüzel yapılan

Örnek:

1. Fakat kavaf işi yeni mestleriyle kunduralarına dayanamayarak onları ayaklarından sıyırmışlardı.

1. Fakat kavaf işi yeni mestleriyle kunduralarına dayanamayarak onları ayaklarından sıyırmışlardı.

kavafiye

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ucuz, özenmeden yapılmış ayakkabı, kemer, cüzdan vb. ürünler

Lisan : Arapça ḫaffāfiyye

Telaffuz : kava:fiye

kavaflık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavaf olma durumu

2. Kavafın işi

kavait

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kurallar

Örnek:

1. Ev hayatında en küçük teferruata, kavaide bütün ruhuyla bağlıydı.

1. Ev hayatında en küçük teferruata, kavaide bütün ruhuyla bağlıydı.

Lisan : Arapça ḳavāʿid

Telaffuz : kava:it