92406 kayıt bulundu.
katma bütçe, katma değer vergisi, değer katma
1. isim , isim , isim , isim , Katmak işi, ilhak
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Katılmış, eklenmiş, ulanmış, munzam
3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Kıldan veya yünden yapılmış ip
1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Özel gelirleri olan ve genel bütçe dışında kalan bütçe, mülhak bütçe
1. Devlet Demir Yolları katma bütçe ile yönetilir.
1. Devlet Demir Yolları katma bütçe ile yönetilir.
1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Satın alınan mal ve yiyecekten alınan peşin vergi
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Bir şeyin içine, üstüne veya yanına, niteliğini değiştirmek veya niceliğini artırmak için başka bir şey eklemek, karıştırmak
1. Sirkeye su katmak.
1. Sirkeye su katmak.
2. Bir araya getirmek
1. Fadime, bu yavru bolluğu arasında kuzuları çocuklara ve çocukları kuzulara katarak en olgun bir saadet içinde yaşamış.
1. Fadime, bu yavru bolluğu arasında kuzuları çocuklara ve çocukları kuzulara katarak en olgun bir saadet içinde yaşamış.
3. Birlikte göndermek
1. Kafileye muhafız katmak.
1. Kafileye muhafız katmak.
4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Döllenmeyi sağlamak için erkek hayvanı dişinin yanına salmak
1. isim , isim , sinema , sinema , isim , isim , sinema , sinema , Cismin üç ana renkteki görüntüsünün tek bir film üzerinde yer aldığı, bir renkli film işlemi
katman bulut, alt katman, toplumsal katman, üst katman
1. isim , isim , isim , isim , Birbiri üzerinde bulunan yassıca maddelerin her biri, tabaka
2. jeoloji , jeoloji , jeoloji , jeoloji , Altında veya üstünde olan kayaçlardan gözle veya fiziksel olarak az çok ayrılabilen, kalınlığı 1 santimetreden az olmayan tortul kayaç birimi, tabaka
3. toplum bilimi , toplum bilimi , toplum bilimi , toplum bilimi , Bir toplum içinde makam, şöhret, meslek vb. bakımdan ayrılan topluluklardan her biri, tabaka
1. isim , isim , meteoroloji , meteoroloji , isim , isim , meteoroloji , meteoroloji , Gri renkli, sise benzeyen fakat yere kadar inmeyen bulut tabakası, stratus
aykırı katmanlaşma, uygun katmanlaşma
1. isim , isim , isim , isim , Katmanlaşmak işi
1. Dünyadan, gününden, yeniliklerden hele toplumsal katmanlaşmadan tümüyle habersizdir.
1. Dünyadan, gününden, yeniliklerden hele toplumsal katmanlaşmadan tümüyle habersizdir.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ayrı ayrı tabakalar veya sınıflar oluşturmak
2. jeoloji , jeoloji , jeoloji , jeoloji , Üst üste gelmiş katmanlar durumunda yerleşmek
katmer katmer
1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyi oluşturan katlardan her biri
2. Yağda veya sacda pişirilen bir börek türü
3. Arasına yağ ve kaymak sürülerek katlanmış yufka ekmeği
1. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , karışıklık çıkarmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kat kat, üst üste
1. Bu katmer katmer manalarla olgunlaşan bakışları sessiz bir monolog söyler gibiydi.
1. Bu katmer katmer manalarla olgunlaşan bakışları sessiz bir monolog söyler gibiydi.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Kat kat, üst üste bir biçimde
1. Benim için açtı bu güller / Oylum oylum, katmer katmer
1. Benim için açtı bu güller / Oylum oylum, katmer katmer
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Katmerli duruma gelmek
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çoğalmak, artmak
1. Zekeriya sofrası cinayetinin karanlığı katmerleşmişti.
1. Zekeriya sofrası cinayetinin karanlığı katmerleşmişti.
katmerli badem, katmerli birleşik zaman, katmerli iyelik, katmerli katmerli, katmerli yalan
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Katmeri olan, kat kat olan
1. Katmerli çiçek.
1. Katmerli çiçek.
2. Çok fazla olan, aşırı
1. Hem vuruyor hem de suratına birbirinden ağır, birbirinden katmerli küfürler savuruyordum.
1. Hem vuruyor hem de suratına birbirinden ağır, birbirinden katmerli küfürler savuruyordum.
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Çiçekleri güzel bir tür süs çalısı
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Yalın zamanlı bir fiille ek fiilin iki zamanının birlikte kullanılması: Gelir idiysem gibi
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Üst üste kullanılmış iki iyelik eki
1. Kimisi (kim-i-si), hepsi (hep-i-si).
1. Kimisi (kim-i-si), hepsi (hep-i-si).