92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Hafif üstlük
1. Ben güya, kaşpusiyelere bakarken Ayşe Hanım da camdan dışarıyı kolluyordu.
1. Ben güya, kaşpusiyelere bakarken Ayşe Hanım da camdan dışarıyı kolluyordu.
Lisan : Fransızca cache-poussière
kassıl duyumlar
1. sıfat , sıfat , biyoloji , biyoloji , sıfat , sıfat , biyoloji , biyoloji , Kasla ilgili olan
1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Kasların iradeli kasılmasıyla ortaya çıkan hareketlerin düzenlenmesine yardım eden duyumlar
1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Ayrıcalıklar bakımından yukarıdan aşağıya doğru kesin ölçülerle sınırlanmış bulunan, en koyu biçimiyle Hindistan'da görülen toplumsal sınıfların her biri
Lisan : Fransızca caste
1. isim , isim , isim , isim , Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
Özel: Evet
Telaffuz : kasta'monu
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Parmaklara takılarak çalınan bir zil türü
Lisan : Fransızca castagnette
kastanyola yuvası
1. isim , isim , isim , isim , Bir çarkın dişlerine takılıp geriye doğru dönmesini önleyen dil
2. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Akan gemi zincirini sıkarak durdurmak için kullanılan, güverte locasının altına konmuş, hareketli demir kol
Lisan : İtalyanca castagnola
Telaffuz : kastanyo'la
1. isim , isim , isim , isim , Bir çarka kastanyola için açılmış dişlerin arası
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Pamuk ipliğini veya bezini bol ve soğuk su ile yıkayarak ağartma işi
1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Kastar işi yapmak
1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Kastar işi yapılmak
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kasıtla, bile bile, isteyerek, zihinde tasarlayarak, taammüden
1. Fakülteye giderken kasten kaçırırdım otobüsü.
1. Fakülteye giderken kasten kaçırırdım otobüsü.
Lisan : Arapça ḳaṣden
Telaffuz : ka'sten
1. -i , -i , -i , -i , Amaçlamak, amaç olarak almak
1. Ev deyince kasabada dört beş tane zengin evini kastediyorum.
1. Ev deyince kasabada dört beş tane zengin evini kastediyorum.
2. Demek istemek
1. Kimi kastettiğimi boş ver! Arkadaşlara da söyle, sakin olsunlar.
1. Kimi kastettiğimi boş ver! Arkadaşlara da söyle, sakin olsunlar.
3. -e , -e , -e , -e , Kötülük etmek, kıymak, zarar vermeyi istemek
1. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
1. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Lisan : Arapça ḳaṣd + Türkçe etmek
Telaffuz : ka'stetmek
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bilerek, isteyerek yapılan
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Kasıtlı olarak, bilerek, isteyerek
Lisan : Arapça ḳaṣdī
Telaffuz : kasti: