kastetmek

fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Amaçlamak, amaç olarak almak

Örnek:

1. Ev deyince kasabada dört beş tane zengin evini kastediyorum.

1. Ev deyince kasabada dört beş tane zengin evini kastediyorum.

2. Demek istemek

Örnek:

1. Kimi kastettiğimi boş ver! Arkadaşlara da söyle, sakin olsunlar.

1. Kimi kastettiğimi boş ver! Arkadaşlara da söyle, sakin olsunlar.

3. -e , -e , -e , -e , Kötülük etmek, kıymak, zarar vermeyi istemek

Örnek:

1. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.

1. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.


Lisan : Arapça ḳaṣd + Türkçe etmek

Telaffuz : ka'stetmek