Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
karşılayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karşılama işi


karşılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir davranışın karşı tarafta uyandırdığı, gerektirdiği başka davranış, mukabele

Örnek:

1. Haykırışlarına etraftan karşılık gelmiyordu.

1. Haykırışlarına etraftan karşılık gelmiyordu.

2. Bir dildeki bir sözü başka bir dilde aynı anlamda karşılayan söz

Örnek:

1. Sonra temaşa kelimesi doğrudan doğruya tiyatro kelimesinin karşılığı olarak kullanılmıştır.

1. Sonra temaşa kelimesi doğrudan doğruya tiyatro kelimesinin karşılığı olarak kullanılmıştır.

3. Cevap, yanıt

4. Bir şey alınırken karşı tarafa verilen başka şey, bedel

Örnek:

1. Bir buçuk aylığının karşılığı olan üç yüz lira hatırı sayılır bir para idi.

1. Bir buçuk aylığının karşılığı olan üç yüz lira hatırı sayılır bir para idi.

5. Bir iş için ayrılmış para, ödenek, tahsisat


karşılık vermek
Anlamı:

1. küçük büyüğüne karşı gelmek

2. cevap vermek, yanıt vermek

Örnek:

1. Haşarı oğlan bu ağzı bozuk kadına şöyle karşılık veriyordu.

1. Haşarı oğlan bu ağzı bozuk kadına şöyle karşılık veriyordu.


karşılıklı

İlgili Kelimeler:

karşılıklı yapraklar

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İki kişi veya iki topluluğun arasında geçen ve karşılaşılan harekete eş değer bir hareketle beliren, mütekabil

Örnek:

1. Karşılıklı yardım. Karşılıklı saygı.

1. Karşılıklı yardım. Karşılıklı saygı.

2. Birbirine karşı bulunan

Örnek:

1. Salıncağın üzerinde karşılıklı ayakta duran kızlar, fıldır fıldır dönüyorlardı.

1. Salıncağın üzerinde karşılıklı ayakta duran kızlar, fıldır fıldır dönüyorlardı.

3. zarf , zarf , zarf , zarf , Birbirlerine karşı bir biçimde

Örnek:

1. Köşedeki itibarlı masalardan birine karşılıklı oturduk.

1. Köşedeki itibarlı masalardan birine karşılıklı oturduk.

4. zarf , zarf , zarf , zarf , Birbiriyle ilgili olarak


karşılıklı yapraklar
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Sapların her düğümünde karşılıklı olarak ikişer ikişer bulunan yapraklar


karşılıklıca
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Karşılıklı bir biçimde


Telaffuz : karşılıklı'ca

karşılıklılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karşılıklı olma durumu, mütekabiliyet


karşılıksız

İlgili Kelimeler:

karşılıksız aşk, karşılıksız çek

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Karşılığı olmayan

2. Karşılık gerektirmeyen

Örnek:

1. Karşılıksız yardım.

1. Karşılıksız yardım.

3. zarf , zarf , zarf , zarf , Karşılık verilmeyerek


karşılıksız aşk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kişinin kendince yarattığı aşk, tek yanlı aşk


karşılıksız çek
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ödenecek paranın bankadaki hesapta olmadığı çek


karşılıksızca
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Karşılıksız bir biçimde


Telaffuz : karşılıksı'zca

karşılıksızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karşılıksız olma durumu


karşılıkta bulunmak
Anlamı:

1. cevap vermek

Örnek:

1. Bunun üzerine Refet Paşa kahkahalarla gülerek bana şöyle bir karşılıkta bulunmuştu.

1. Bunun üzerine Refet Paşa kahkahalarla gülerek bana şöyle bir karşılıkta bulunmuştu.


karşın
Anlamı:

1. edat , edat , edat , edat , Bir şeyin gerekenin veya mantığın tersine olarak yapıldığını anlatan bir söz, rağmen

Örnek:

1. Sabah olunca, bütün gece uyumamasına karşın kendini dinç hissediyordu.

1. Sabah olunca, bütün gece uyumamasına karşın kendini dinç hissediyordu.


karşısına almak
Anlamı:

1. birinin düşünce ve tutumuna katılmadığını belli etmek


karşısına dikilmek
Anlamı:

1. birinin karşısında durmak

Örnek:

1. Sizi bucak bucak arayan ölüm, nihayet izinizi bulup karşınıza dikildi mi?

1. Sizi bucak bucak arayan ölüm, nihayet izinizi bulup karşınıza dikildi mi?

2. karşıt olmak

Örnek:

1. Bütün arkadaşlar yarın ele ele vererek karşınıza dikilirler.

1. Bütün arkadaşlar yarın ele ele vererek karşınıza dikilirler.

3. engel olmak


karşısına geçmek
Anlamı:

1. karşı düşünceye katılmak

2. karşı partiye, gruba gitmek


Ön Takı : (birinin)

karşıt

İlgili Kelimeler:

karşıt anlamlı, karşıt duygu, alt karşıt

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Nitelik ve durumları birbirine büsbütün aykırı olan, zıt, kontrast


karşıt anlamlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Anlamları birbirinin karşıtı olan (söz), zıt anlamlı: Aşağı yukarı, ileri geri, siyah beyaz, dar geniş, büyük küçük gibi


karşıt anlamlılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karşıt anlamlı olma durumu, zıt anlamlılık


karşıt duygu
Anlamı:

1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Bazı kişilere veya varlıklara karşı duyulan ve belirli bir sebebe dayanmayan hoşnutsuzluk durumu, antipati


karşıtçı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir işe, davranışa veya düşünceye karşı çıkan, karşı olan, aleyhtar


karşıtçılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karşıtçı olma durumu, aleyhtarlık


karşıtlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karşıtlamak işi


karşıtlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir iddiaya zıt olarak başka bir iddia ileri sürmek