Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
karnı tok, sırtı pek
Anlamı:

1. geçim sıkıntısı olmayan insanlar için kullanılan bir söz


karnı tokluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karnı tok olma durumu


karnı zil çalmak
Anlamı:

1. çok acıkmış olmak


karnıkara
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Börülce


Telaffuz : karnı'kara

karnından konuşan
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Başkası söylüyormuş gibi konuşma becerisi olan (kimse), vantrilok

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Karşısındakine söylemeyip arkasından kötü izlenim bırakacak biçimde üstü kapalı konuşan


karnından konuşmak (veya söylemek)
Anlamı:

1. işitilemeyecek kadar alçak sesle söylemek

2. uydurarak söylemek


karnını doldurmak
Anlamı:

1. çok yemek yemek

2. argo , argo , argo , argo , gebe kalmak


karnivor
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , hayvan bilimi , hayvan bilimi , sıfat , sıfat , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Etobur


Lisan : Latince

karnıyarık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uzunlamasına yarılan kızarmış patlıcanların ortasına kıymalı iç konularak hazırlanmış yemek

2. Matbaacılıkta her sayfayı çift sütun olarak düzenleme


Telaffuz : karnı'yarık

karo
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Oyun kâğıtlarının küçük, kırmızı, baklava biçimli benekli olanı, orya

2. mimarlık , mimarlık , mimarlık , mimarlık , Betondan yapılmış dört köşe döşeme taşı

Örnek:

1. Olmaz, ben bu karonun metrekaresini iki bine döşeyemem.

1. Olmaz, ben bu karonun metrekaresini iki bine döşeyemem.


Lisan : Fransızca carreau

karoça
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atlarla çekilen, dört tekerlekli, yaylı, üstü örtülü binek arabası

Örnek:

1. Gerçi beni buraya dört atlı bir saltanat karoçası içinde sallaya sallaya getirmişlerdi.

1. Gerçi beni buraya dört atlı bir saltanat karoçası içinde sallaya sallaya getirmişlerdi.


Lisan : İtalyanca carozza

karoser
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Otomobilde, mekanizmayı oluşturan motor, makine, tekerlek, şasi vb. bölümlerin dışında kalan, görünen dış bölüm


Lisan : Fransızca carrosserie

karpit

İlgili Kelimeler:

karpit lambası

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Genellikle sanayide asetilen gazı çıkarmakta kullanılan, karbonla kalsiyum bileşiği madde (CaC2)


Lisan : İngilizce carbide

karpit lambası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karpitin su etkisiyle asetilen gazı vermesi ve bu gazın yakılmasıyla ışık elde edilen lamba

Örnek:

1. Karpit lambalarının yardımıyla gidiyorduk.

1. Karpit lambalarının yardımıyla gidiyorduk.


karpuz

İlgili Kelimeler:

karpuz fener, karpuz kol, acı karpuz, Ebucehil karpuzu, lamba karpuzu

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kabakgillerden, sürüngen gövdeli parçalı sert yapraklı, sarı çiçekler açan bir bitki (Citrullus vulgaris)

2. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Bu bitkinin dışı yeşil kabuklu, içi kırmızı ve sulu, iri meyvesi

Örnek:

1. İstediğim zaman da bu karpuzlardan birini önüme çekip keser, kütür kütür, serin serin yerim.

1. İstediğim zaman da bu karpuzlardan birini önüme çekip keser, kütür kütür, serin serin yerim.

3. Lamba karpuzu

4. argo , argo , argo , argo , Kadın memesi

Örnek:

1. Karpuzları daha da sarsıla sarsıla gülüyordu şimdi.

1. Karpuzları daha da sarsıla sarsıla gülüyordu şimdi.


Lisan : Farsça ḫarbūz

karpuz fener
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şenliklerde kullanılan yuvarlak kâğıt fener


karpuz kabuğunu görmeden denize girme
Anlamı:

1. `bir işi en uygun zamanı gelmeden yapma` anlamında kullanılan bir söz


karpuz kesmekle hararet sönmez
Anlamı:

1. `size kötülük yapmış olan bir kimseden başkasına zarar vermekle o kimseden öç almış olmazsınız`


karpuz kol
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bol büzgülü, kabarık, kısa giysi kolu


karpuz kollu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Karpuz kolu olan


karpuzcu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karpuz yetiştiren veya satan kimse

Örnek:

1. Karpuzcunun sesi camları sarsıyor.

1. Karpuzcunun sesi camları sarsıyor.


karpuzculuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karpuzcunun yaptığı iş


Karpuzlu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aydın iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : karpu'zlu

karpuzsu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Karpuzu andıran, karpuza benzeyen, karpuz gibi, karpuzumsu


karpuzumsu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Karpuzsu