karma tren

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yolcu vagonlarının arkasında yük vagonları bulunan, bütün istasyon ve duraklarda duran tren

karmaç

Anlamı:

1. isim , isim , teknik , teknik , isim , isim , teknik , teknik , Yapı işlerinde harcı karmaya yarayan alet, mikser

karmaca

Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Sevilen müzik eserlerinden seçilmiş bölümlerin arka arkaya seslendirilmesiyle oluşan müzik parçası, potpuri

karmak fiil

İlgili Kelimeler:

betonkarar

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Karıştırmak, birbirine katmak

2. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Toz durumundaki bir şeyi sıvı ile karıştırarak çamur veya hamur durumuna getirmek

Örnek:

1. Yapı için harç karmak. Boya karmak.

1. Yapı için harç karmak. Boya karmak.

karmakarış

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Karmakarışık

Telaffuz : ka'rmakarış

karmakarış etmek

Anlamı:

1. çok karışık duruma getirmek

karmakarış olmak

Anlamı:

1. çok karışık duruma gelmek

karmakarışık

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dağınık, düzensiz, çok karışık

Örnek:

1. Tarihin karmakarışık olayları ilmî metotlarla incelenebilir mi?

1. Tarihin karmakarışık olayları ilmî metotlarla incelenebilir mi?

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Huzursuz, kararsız, karmaşık

Örnek:

1. Başımın içinde bir sis ve hep ona bağlı karmakarışık hayaller var.

1. Başımın içinde bir sis ve hep ona bağlı karmakarışık hayaller var.

Telaffuz : ka'rmakarışık

karmakarışık etmek

Anlamı:

1. çok karışık duruma getirmek

karmakarışık olmak

Anlamı:

1. çok karışık duruma gelmek

Örnek:

1. Benim köy sükûnuma yuva olmak üzere düşündüğüm bu odacık karmakarışık olmuş.

1. Benim köy sükûnuma yuva olmak üzere düşündüğüm bu odacık karmakarışık olmuş.

karmalık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karma olma durumu

Örnek:

1. Meclisin bütün karmalığı bu yuvarlak sofranın etrafında idi.

1. Meclisin bütün karmalığı bu yuvarlak sofranın etrafında idi.

karman çorman

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok karışık ve düzensiz

Örnek:

1. Hiç roman okumamış tanışım, sinema sanatından roman yazma şekillerine kadar birçok karman çorman bilgiyi dağarcığına eklemişti.

1. Hiç roman okumamış tanışım, sinema sanatından roman yazma şekillerine kadar birçok karman çorman bilgiyi dağarcığına eklemişti.

karman çorman etmek

Anlamı:

1. çok karışık ve düzensiz duruma getirmek

karman çorman olmak

Anlamı:

1. çok karışık ve düzensiz duruma gelmek

Örnek:

1. İşler gittikçe kızışıyor, hikâyeler gittikçe karman çorman oluyor, hangi sözü kimin söylediği belli olmuyordu.

1. İşler gittikçe kızışıyor, hikâyeler gittikçe karman çorman oluyor, hangi sözü kimin söylediği belli olmuyordu.

karman çormanlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karman çorman olma durumu

karmanyola

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şehir içindeki ıssız yollarda ölümle korkutarak yapılan soygunculuk

Lisan : İtalyanca carmagnola

Telaffuz : karmanyo'la

karmanyolacı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karmanyola yoluyla adam soyan kimse

karmanyolacılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karmanyolacı olma durumu

karmanyolaya getirmek

Anlamı:

1. soymak

Örnek:

1. Sarhoş buldunuz adamı karmanyolaya getireceksiniz.

1. Sarhoş buldunuz adamı karmanyolaya getireceksiniz.

karmaşa

İlgili Kelimeler:

kavram karmaşası, ruh karmaşası, üstünlük karmaşası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karmaşık olma durumu

Örnek:

1. Rafların üst katlarında düzenli düzenli sıralanmış kitaplar, alt katlara doğru bir karmaşa hâlini almış.

1. Rafların üst katlarında düzenli düzenli sıralanmış kitaplar, alt katlara doğru bir karmaşa hâlini almış.

2. ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , Kişiliğin oluşma ve gelişme evrelerinde ortaya çıkan ve ömür boyu davranışları etkileyebilen bilinç dışı dürtü ve güdüler bütünü, kompleks

Örnek:

1. Nihayet toplumsal çöküşün birey üzerinde yarattığı düşünsel, duyumsal karmaşaya geçilir.

1. Nihayet toplumsal çöküşün birey üzerinde yarattığı düşünsel, duyumsal karmaşaya geçilir.

karmaşık

İlgili Kelimeler:

karmaşık sayı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde aynı cinsten birçok öge bulunan, birbirine az çok aykırı birçok şeyden oluşan, mudil

Örnek:

1. Bu çeşitten karmaşık soruları bir çırpıda çözmeye kalkışacak değilim buracıkta.

1. Bu çeşitten karmaşık soruları bir çırpıda çözmeye kalkışacak değilim buracıkta.

2. kimya , kimya , kimya , kimya , Çözeltide kendisini oluşturan parçalara iki yönlü olarak ayrışan (iyon veya birleşik), kompleks

3. teknoloji , teknoloji , teknoloji , teknoloji , Üstün teknolojisi olan, sofistike

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ögelerinin veya gerekli işlemlerin sayısının çokluğu, çeşitliliği yüzünden anlaşılması, yapılması güç olan, komplike

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Anlaşılması güç olan (durum), sofistike

karmaşık sayı

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Kesirleri ondalık sayının tersine olarak çeşitli birimlere göre bölümlenmiş sayı, sanal sayı

karmaşıklaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karmaşıklaşma işi

karmaşıklaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Karmaşık duruma gelmek

karmaşıklaştırma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karmaşıklaştırmak işi