Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kargagiller
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kuşlar sınıfının, ötücü kuşlar takımından, örnek hayvanı karga olan kuşlar familyası


kargaşa
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kışkırtma ve karışıklık yoluyla toplumda ortaya çıkan düzen bozukluğu, anarşi

2. Kalabalık, düzensizlik vb.nin yol açtığı karışıklık, kaos

Örnek:

1. Okuma yazma oranının düşüklüğü, bilinçlenmeyi engellediği ölçüde bir kargaşa ögesidir.

1. Okuma yazma oranının düşüklüğü, bilinçlenmeyi engellediği ölçüde bir kargaşa ögesidir.


kargaşa çıkarmak
Anlamı:

1. gürültü patırtıya yol açmak


kargaşacı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kargaşa çıkaran kimse, anarşist


kargaşacılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kargaşacı olma durumu, anarşistlik

2. Tarihsel şartlar ne olursa olsun devletin ortadan kaldırılmasına çalışan öğreti, anarşizm


kargaşalı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kargaşa içinde olan

Örnek:

1. Kargaşalı bir dönem içinde sürdürüyorlar ilişkilerini, şu son on yıl.

1. Kargaşalı bir dönem içinde sürdürüyorlar ilişkilerini, şu son on yıl.

2. Kargaşa niteliğinde olan, anarşik


kargaşalık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kargaşa durumu, alavere

Örnek:

1. Bütün bu kargaşalık, bu gürültü içinde çalgıcılar çalıyorlar.

1. Bütün bu kargaşalık, bu gürültü içinde çalgıcılar çalıyorlar.


kargaşalılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kargaşalı olma durumu


kargaşasız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kargaşası olmayan


kargaşasızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kargaşasız olma durumu


kargasekmez
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Çok ıssız, sarp (yer)


Telaffuz : karga'sekmez

kargı

İlgili Kelimeler:

çatal kargı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Gövdesi 5-6 metre yüksekliğe erişebilen çok yıllık bir bitki, kamış, saz (Arundo donax)

Örnek:

1. Dört yanı, çakıldıkları toprağa kök salıp uzayan kargıların yeşil duvarıyla örtülüydü.

1. Dört yanı, çakıldıkları toprağa kök salıp uzayan kargıların yeşil duvarıyla örtülüydü.

2. Dalyanlarda büyük balıklar için kullanılan demir kanca

3. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Silah olarak kullanılan, ucu sivri ve demirli uzun mızrak

Örnek:

1. Avlunun ortasında, elinde bir uzun kargı ile saatlerce başı havada, ağzı açık hayran hayran dolaşırdı.

1. Avlunun ortasında, elinde bir uzun kargı ile saatlerce başı havada, ağzı açık hayran hayran dolaşırdı.


Kargı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çorum iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : ka'rgı

kargılama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kargılamak işi


kargılamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kargı ile yaralamak veya öldürmek

Örnek:

1. Şövalye atından inmiş, kargıladığı şehidin başını teninden ayırmıştı.

1. Şövalye atından inmiş, kargıladığı şehidin başını teninden ayırmıştı.


kargılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fişeklik

2. Kamış yetişen yer

Örnek:

1. Denize bakan yönü ile yan sınırlarını rüzgârı kesen sık kargılıklar kuşatıyordu.

1. Denize bakan yönü ile yan sınırlarını rüzgârı kesen sık kargılıklar kuşatıyordu.


kargıma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kargımak işi, kargışlama, lanet


kargımak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Birine, Tanrı'nın, insanların sevgi ve ilgisinden yoksun kalıp nefretlerine uğraması dileğinde bulunmak, ilenmek, kargışlamak, lanet etmek, lanetlemek


kargın
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eriyen karların oluşturduğu akarsu

2. Karla karışık yağan yağmur


kargın
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Marangozlukta kullanılan bir tür büyük rende


Kargın
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri


Özel: Evet

kârgir
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mimarlık , mimarlık , sıfat , sıfat , mimarlık , mimarlık , Kâgir


Lisan : Farsça kārgīr

kargış
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kargıma işi veya bu maksatla söylenen sözler, lanet, telin, beddua, ilenç, alkış karşıtı


kargış etmek (veya vermek)
Anlamı:

1. kargımak, kargışlamak, lanet etmek


kargışlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kargıma