Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
karekök almak
Anlamı:

1. karesi verilen bir sayıyı hesaplamak


kareleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karelemek işi

2. Bir resmin, büyüterek veya küçülterek kopyasını çıkarma yöntemi

3. matematik , matematik , matematik , matematik , Herhangi bir çokgenle eş değerli bir kare çizme

4. matematik , matematik , matematik , matematik , Eş değer bir kare ile hesaplama


karelemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Karelere ayırmak

2. Bir resmi büyütme veya küçültme işleminden sonra asıl örneğin oranlarını kopyasında da elde etmek için bir resmi eşit sayıda karelere ayırmak


kareli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Karelere bölünmüş, üstünde kareleri olan, damalı, satrançlı

Örnek:

1. Dokuz kat elbiseniz arasında, iri siyah kareli elbisenizi bulamamışlar.

1. Dokuz kat elbiseniz arasında, iri siyah kareli elbisenizi bulamamışlar.


karesel bölge
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Karenin sınırladığı düzlemsel bölge


karesini almak
Anlamı:

1. matematik , matematik , matematik , matematik , bir sayıyı kendisiyle çarpmak


karfiçe
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Orta boy demir çivi


Lisan : Rumca

karga

İlgili Kelimeler:

kargabeyni, kargaburnu, karga burun, kargabüken, kargadelen, karga düleği, kargasekmez, karga yürüyüşü, alacakarga, alakarga, ıslak karga, karakarga, küçük karga, çeltikkargası, ekin kargası, kestane kargası, leş kargası, teneşir kargası

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kargagillerden, kanatları geniş, tüyleri kara renkte, tarla ve bahçelere çok zarar veren kuş (Corvus)


karga

İlgili Kelimeler:

karga tulumba

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin asıl durumunu yitirerek baş aşağı olması

2. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Yelkenleri toplama


Lisan : İtalyanca carga

Telaffuz : ka'rga

karga bok yemeden
Anlamı:

1. kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , çok erken bir saatte


karga burun
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Burnu karga gagasına benzeyen (kimse)


karga düleği
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , İt hıyarı


karga etmek
Anlamı:

1. tulumbanın kurumuş kösele supaplarını ıslatarak şişirmek için üzerinden su döküp kolu işletmek

2. bir geminin serenlerini daha az yer tutsun diye veya yas belirtisi olarak eğik bir duruma getirmek


karga gibi
Anlamı:

1. çok zayıf ve esmer (kimse)


karga kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırmış
Anlamı:

1. `görgüsüz kişi, görgülü kişinin yaptığını yapmaya kalkışırsa beceremez, kendisinin doğal davranışını da yitirir, gülünç duruma düşer` anlamında kullanılan bir söz


karga mandayı babası hayrına bitlemez
Anlamı:

1. `bir kimse başkasına hizmet ediyorsa bunda kendisinin de çıkarı vardır` anlamında kullanılan bir söz


karga tulumba
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Birkaç kişi birini yakalayıp elleri üstünde havaya kaldırarak

Örnek:

1. Onu karga tulumba götürdüler.

1. Onu karga tulumba götürdüler.


Lisan : İtalyanca carga tromba

karga tulumba etmek
Anlamı:

1. birkaç kişi, birini kollarından bacaklarından tutup kaldırmak

Örnek:

1. Emine kalkmak istemiyor, boyuna hıçkırıyordu. Ötekiler hep bir olup onu karga tulumba edince yanıma getirdiler ve zorla ona elimi öptürdüler.

1. Emine kalkmak istemiyor, boyuna hıçkırıyordu. Ötekiler hep bir olup onu karga tulumba edince yanıma getirdiler ve zorla ona elimi öptürdüler.


karga yürüyüşü
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Çömelmiş durumda, çift ayakla sıçrayarak yapılan yürüyüş


kargabeyni
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pekmezle yoğurt karıştırılarak yapılan yiyecek


Telaffuz : karga'beyni

kargabüken
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bitişik taç yapraklı iki çeneklilerden, yaprakları karşılıklı, çiçekleri talkım durumunda olan, meyvesi zehirli bir ağaç (Stryhnos nux-vomice)

2. Bu ağacın striknin elde edilen tohumu

Örnek:

1. Bir gün evvel keklik gibi seken dipdiri bir insan, bir gün sonra kargabüken yemiş gibi kıvrılmış yatıyor.

1. Bir gün evvel keklik gibi seken dipdiri bir insan, bir gün sonra kargabüken yemiş gibi kıvrılmış yatıyor.


Telaffuz : karga'büken

kargaburnu
Anlamı:

1. isim , isim , teknik , teknik , isim , isim , teknik , teknik , Uçları karga gagası gibi kıvrık olan araçların ortak adı

2. Tel bükmekte kullanılan ve uçları sivri koni biçiminde olan metalden bir kıskaç türü

3. Sanayide küçük ve yuva içine yerleştirilmiş vidaları sökmeye yarayan ince, uzun ağızlı alet

4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Kapı mandalı


Telaffuz : karga'burnu

kargacık burgacık
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çarpık, düzensiz

Örnek:

1. Ellerimiz titrediği için imzalarımız kargacık burgacık oldu.

1. Ellerimiz titrediği için imzalarımız kargacık burgacık oldu.


kargadan başka kuş tanımamak
Anlamı:

1. bildiğinden veya öğrendiğinden kesinlikle şaşmamak


kargadelen
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kabuğunun çok gevrek olması dolayısıyla kolay kırılan bir tür badem


Telaffuz : karga'delen