Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kanara
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kesimevi, mezbaha


Lisan : Arapça ḳinnāre

Telaffuz : kana'ra

kanarya

İlgili Kelimeler:

kanarya çiçeği, kanarya otu

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , İspinozgillerden, yeşilimsi veya sarı tüylü, koni biçiminde küçük gagalı, ötücü kuş (Serinus canaria)

Örnek:

1. Bülbül olup dili yüzünden çekmek, kanarya olup dili yüzünden çekmemekten yeğdir.

1. Bülbül olup dili yüzünden çekmek, kanarya olup dili yüzünden çekmemekten yeğdir.


Lisan : İspanyolca canario

Telaffuz : kana'rya

kanarya çiçeği
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Çan çiçeğigillerden, sarı renkli bir çiçek (Tropaeolum peregrinum)


kanarya otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Çuha çiçeğigillerden, tohumları kafes kuşlarına yem olarak verilen bir bitki (Alsine media)


kanaryalık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kanarya yetiştirilen yer


kanasta
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir tür kâğıt oyunu


Lisan : İspanyolca canasta

kanat

İlgili Kelimeler:

çakırkanat, kın kanat, kızılkanat, sağ kanat, sarıkanat, yelkenkanat, burun kanadı, kazkanadı, kuşkanadı, pencere kanadı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ

Örnek:

1. Bir daldan hızla geçip gitti bir kuş kanadı / Sessizlik bir tüy gibi bir dakika sallandı / Pırıldadı bir ateş böceği sarmaşıkta

1. Bir daldan hızla geçip gitti bir kuş kanadı / Sessizlik bir tüy gibi bir dakika sallandı / Pırıldadı bir ateş böceği sarmaşıkta

2. Balıklarda yüzgeç

3. Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin etkilediği yatay yüzey

4. Kapı, pencere, dolap gibi dikine açılıp kapanan şeylerin kapağı

Örnek:

1. Bir müddet kapı kanatlarının kenarlarını okşarcasına yokladı.

1. Bir müddet kapı kanatlarının kenarlarını okşarcasına yokladı.

5. Yan, taraf

Örnek:

1. Perde kanadı.

1. Perde kanadı.

6. Meclis, parti vb. topluluklarda düşünce yönünden özellik gösteren taraflardan her biri

Örnek:

1. Partinin sol kanadı.

1. Partinin sol kanadı.

7. Fırıldak biçiminde olan şeylerde kol

Örnek:

1. Yel değirmeni kanadı.

1. Yel değirmeni kanadı.

2. Pervane kanadı.

2. Pervane kanadı.

8. Angıç

9. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Savaş düzenindeki ordunun iki yanından her biri, cenah

Örnek:

1. Ordunun sağ kanadı.

1. Ordunun sağ kanadı.

10. spor , spor , spor , spor , Futbol, hentbol vb. takım oyunlarında hücum hattının sağ ve sol bölümü


kanat açmak
Anlamı:

1. birini korumak, himaye etmek


kanat alıştırmak
Anlamı:

1. bir işe alışmaya çalışmak


kanat çırpmak
Anlamı:

1. uçmak

2. kanatlarını hareket ettirmek

Örnek:

1. Komşunun kazları birikintilerde kanat çırpıp bağırıyordu.

1. Komşunun kazları birikintilerde kanat çırpıp bağırıyordu.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , yeni bir başlangıç yapmak


kanat germek
Anlamı:

1. koruması altına almak, himaye etmek

Örnek:

1. Bazı işsiz güçsüz takımı, beş para etmez yapılara kanat gererek kendilerini tatmin etme girişimindeler.

1. Bazı işsiz güçsüz takımı, beş para etmez yapılara kanat gererek kendilerini tatmin etme girişimindeler.


Ön Takı : (birine veya bir şeye)

kanata
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağzı geniş, tek kulplu su kabı


Lisan : İtalyanca canetta

Telaffuz : kana'ta

kanatçık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küçük kanat

2. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Baklagillerin çiçek tacında bulunan, yan iki taç yapraktan her biri

3. hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kuşların başparmak ve birinci parmak kemiklerine bağlı teleklerinin bütünü


kanatılma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kanatılmak işi


kanatılmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kanatma işi yapılmak

Örnek:

1. Bir sabah bembeyaz bir arabayla gelip çöpün sahibi olduğunu, söyleyen adamın ağzı burnu kanatıldı.

1. Bir sabah bembeyaz bir arabayla gelip çöpün sahibi olduğunu, söyleyen adamın ağzı burnu kanatıldı.


kanatış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kanatma işi


kanatlandırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kanatlandırmak işi


kanatlandırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çok sevinmesine sebep olmak

Örnek:

1. Okşayıcı gözlerle çocuk gönüllerimizi kanatlandırıyordu.

1. Okşayıcı gözlerle çocuk gönüllerimizi kanatlandırıyordu.


kanatlanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kanatlanma işi


kanatlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kanatlanmak işi


kanatlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Uçmaya başlamak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çok sevinmek

Örnek:

1. Nasıl coşuyor, nasıl kanatlanıyordu anlatırken.

1. Nasıl coşuyor, nasıl kanatlanıyordu anlatırken.


kanatlı

İlgili Kelimeler:

eş kanatlı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kanadı olan

Örnek:

1. Senelerden beri leylek görmüyorum. Hatta bu kanatlı yaz seyyahlarının son senelerde İstanbul'a rağbetleri az.

1. Senelerden beri leylek görmüyorum. Hatta bu kanatlı yaz seyyahlarının son senelerde İstanbul'a rağbetleri az.


kanatlılar

İlgili Kelimeler:

cam kanatlılar, çift kanatlılar, düz kanatlılar, iki kanatlılar, kın kanatlılar, pul kanatlılar, sinir kanatlılar, yarım kanatlılar, zar kanatlılar

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Böceklerin kanatlı olanlarını içine alan alt sınıf


kanatlılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kanatlı olma durumu


kanatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kanatmak işi