Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kaloma
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Demir atmış bir geminin zincirinin su içindeki bölümü


Lisan : İtalyanca caloma

Telaffuz : kalo'ma

kaloma etmek (veya vermek)
Anlamı:

1. gemi demir zinciri denize bırakmak üzere boşa salmak


kalomel
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Tatlı sülümen


Lisan : Fransızca calomel

Telaffuz : l ince okunur

kalori

İlgili Kelimeler:

büyük kalori, kilokalori

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Normal atmosfer basıncında, ısınma ısısı 15 °C'lik suyunkine eşit olan bir cismin, bir gramının sıcaklığını 10 °C yükseltmek için gerekli ısı miktarına eşit olan ısı birimi, ısın

2. Besinlerin, dokular içinde yanarak vücudun sıcaklık ve enerjisini sağlama değerlerini gösteren ölçü

Örnek:

1. Dimağ ve beden cevherlerini döken çocukları hesaplı bir kalori ile beslemek lazımdı.

1. Dimağ ve beden cevherlerini döken çocukları hesaplı bir kalori ile beslemek lazımdı.


Lisan : Fransızca calorie

Telaffuz : l ince okunur

kalorifer

İlgili Kelimeler:

kalorifer borusu, kalorifer dairesi, kalorifer kazanı, kalorifer peteği

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Merkez ve depo durumunda olan bir kazandan çıkan sıcak havayı, su veya buharı, borularla dolaştırmak yoluyla bir yapının her yanını ısıtan araç veya tesisat

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Radyatör


Lisan : Fransızca calorifère

Telaffuz : l ince okunur

kalorifer borusu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalorifer ısısını ileten boru


kalorifer dairesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalorifer kazanının bulunduğu bölüm


kalorifer kazanı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalorifer suyunun içinde bulunduğu kazan


kalorifer peteği
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalorifer ısısını oda içinde dağıtan metal bölüm


kaloriferci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalorifer döşeyen veya onaran kimse

2. Kaloriferi yakan kimse


kalorifercilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalorifercinin yaptığı iş


kaloriferli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kaloriferi olan

2. Kalorifer ile ısınan


kalorifersiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kaloriferi olmayan


kalorimetre
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Isıölçer


Lisan : Fransızca calorimètre

Telaffuz : kalorime'tre, l ince okunur

kalorimetri
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Isı ölçümü


Lisan : Fransızca calorimétrie

Telaffuz : l ince okunur

kalotip
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yarı saydam durumdaki kâğıt üzerinde fotoğraf negatifleri elde etme yöntemi


Lisan : Fransızca calotype

Telaffuz : l ince okunur

kalp
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme


Lisan : Arapça ḳalb

kalp

İlgili Kelimeler:

kalp acısı, kalp ağrısı, kalp aksesi, kalp çarpıntısı, kalp çizgesi, kalp hastası, kalp kası, kalp krizi, kalp sektesi, kalp spazmı, kalp yarası, kalp yetmezliği, sekteikalp, suni kalp, yapay kalp, kalbi kırık, kalbiselim, kalbi temiz, açık kalp ameliyatı, kapalı kalp ameliyatı, kızkalbi

Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Göğüs orta boşluğunda, iki akciğer arasında, vücudun her yanından gelen kirli kanı akciğerlere ve oradan gelen temiz kanı da vücuda dağıtan organ, yürek

Örnek:

1. Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor.

1. Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor.

2. Kalp hastalığı

Örnek:

1. Kalpten öldü.

1. Kalpten öldü.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sevgi, gönül

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir ülkenin, bir kuruluşun işleyiş, yönetim ve varlığını sürdürme bakımından en önde gelen yeri

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Duygu, his

Örnek:

1. İnsanı tekrar, kalp ve fikir cennetine eriştirebilecek tek kudret kadındır.

1. İnsanı tekrar, kalp ve fikir cennetine eriştirebilecek tek kudret kadındır.


Lisan : Arapça ḳalb

kalp

İlgili Kelimeler:

kalp akçe, kalpazan

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Düzme, sahte, geçmez (para)

Örnek:

1. Aslı ile kalpı arasındaki farkı ancak o işin çilekeşleri bilir.

1. Aslı ile kalpı arasındaki farkı ancak o işin çilekeşleri bilir.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İşe yaramaz, tembel

Örnek:

1. Kalp adam.

1. Kalp adam.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yalancı, kendine güvenilmeyen

Örnek:

1. Kalp herifin biri bu...

1. Kalp herifin biri bu...


Lisan : Arapça ḳalb

kalp (veya kalbini) kazanmak (veya fethetmek)
Anlamı:

1. ince bir davranış veya güzel bir sözle birinin sevgisini kazanmak, ilgisini çekmek

Örnek:

1. Hele düzmece şehzadenin kadife pantolonuyla sivri güzel çehresi derhâl kadının kalbini kazandı.

1. Hele düzmece şehzadenin kadife pantolonuyla sivri güzel çehresi derhâl kadının kalbini kazandı.


kalp (veya kalbini) kırmak
Anlamı:

1. gönül kırmak

Örnek:

1. Hak yemek, kanuna aykırı bir şey yapmak, kalp kırmak korkusuyla bir türlü iş göremezdi.

1. Hak yemek, kanuna aykırı bir şey yapmak, kalp kırmak korkusuyla bir türlü iş göremezdi.

2. Hem benden haber bekleyen okuyucularımın hakkını yiyor, öteki genç okuyucularımın kalbini kırıyorum.

2. Hem benden haber bekleyen okuyucularımın hakkını yiyor, öteki genç okuyucularımın kalbini kırıyorum.


kalp acısı
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Yürek acısı

Örnek:

1. Onu geri almak ve Bulgaristan'ın yenildiğini görmekle, kalp acılarını dindirmiştik.

1. Onu geri almak ve Bulgaristan'ın yenildiğini görmekle, kalp acılarını dindirmiştik.


kalp ağrısı
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Aşktan doğan üzüntü, yürek ağrısı

Örnek:

1. Ya Rab! Hele kalp ağrılarım durdu diyordum.

1. Ya Rab! Hele kalp ağrılarım durdu diyordum.

2. Sıkıntı, keder, yürek ağrısı


kalp akçe
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sahte metal veya kâğıt para

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yaramaz kimse


kalp aksesi
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Kalp krizi

Örnek:

1. Öldürücü bir kalp aksesinin bazen saatlerce sürebileceğini gayet iyi biliyor.

1. Öldürücü bir kalp aksesinin bazen saatlerce sürebileceğini gayet iyi biliyor.