Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kalgıma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalgımak işi


kalgımak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Sıçramak, fırlamak, şaha kalkmak

Örnek:

1. At kalgıdı.

1. At kalgıdı.

2. Yunus balıkları kalgıyor.

2. Yunus balıkları kalgıyor.

2. Öfkeyle kalkmak

3. Çapkınlık, serserilik yapmak


kalhane
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kal (I) işi yapılan yer


Lisan : Türkçe kal + Farsça ḫāne

Telaffuz : kalha:ne

kalıba dökmek
Anlamı:

1. dökmecilikte erimiş madeni kalıbın içine akıtmak


kalıba vurmak
Anlamı:

1. biçimi bozulmuş bir şeyi düzeltmek için kalıba geçirmek


kalıbı değiştirmek (veya dinlendirmek)
Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , ölmek

Örnek:

1. Hekimler epeyce çalıştılar, ilaç verdiler, kan aldılar ise de fayda etmedi. Bir hafta sonra kalıbı dinlendirdi.

1. Hekimler epeyce çalıştılar, ilaç verdiler, kan aldılar ise de fayda etmedi. Bir hafta sonra kalıbı dinlendirdi.


kalıbı kıyafeti yerinde olmak
Anlamı:

1. görünüşü gösterişli olmak


kalıbından utanmamak
Anlamı:

1. dıştan görüntüsünün verdiği etkiyi hiçe saymak

Örnek:

1. Yalan söylüyorsun ha bire kalıbından utanmadan, sana inanmıyorum.

1. Yalan söylüyorsun ha bire kalıbından utanmadan, sana inanmıyorum.


kalıbını basmak
Anlamı:

1. bir şeyi güvenle doğrulamak

Örnek:

1. Aklı yerinde ama sabaha çıkamayacağına kalıbımı basarım.

1. Aklı yerinde ama sabaha çıkamayacağına kalıbımı basarım.


kalıbının adamı olmamak
Anlamı:

1. görünüşünden beklendiği gibi olmamak


kaliborit
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Hidratlı doğal sodyum ve magnezyum boratı


Lisan : Fransızca kaliborite

kalibraj
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ayarlama


Lisan : Fransızca calibrage

kalibrasyon

İlgili Kelimeler:

kalibrasyon testi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ölçümleme

2. Ölçülüleme


Lisan : Fransızca calibration

kalibrasyon testi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doğru ölçüm için yapılan uygulama veya işlem


kalibre
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mermilerde, ateşli silahlarda çap

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kişinin çapı


Lisan : Fransızca calibre

Telaffuz : kali'bre

kalıç
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Orak


kalıcı

İlgili Kelimeler:

kalıcı makyaj, kalıcı ruj

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sürekli, geçici karşıtı

2. Her zaman geçerliğini sürdürecek olan

3. Bir süre için belli bir yerde kalan, konuk, gidici karşıtı


kalıcı makyaj
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Özellikle dudak, göz çevresi ve kaşların belirginleştirilmesi amacıyla kişiye özel olarak seçilmiş renklerin iğne yardımıyla üst deriye zerk edilmesiyle yapılan ve çok uzun süre ciltte kalan makyaj


kalıcı ruj
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dayanıklılığını uzun süre koruyan ruj


kalıcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalıcı olma durumu

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Tözün kendi bağımsızlığı içinde var olma biçimi, tözün var oluşunu sürdürmesi ilkesi, ayrılmazlık karşıtı

3. fizik , fizik , fizik , fizik , Mıknatıslayan etki kalktıktan sonra da mıknatıs olarak kalabilen cisimlerin özelliği


kalifikasyon
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Niteliklilik


Lisan : Fransızca qualification

kalifiye

İlgili Kelimeler:

kalifiye işçi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Nitelikli


Lisan : Fransızca qualifié

kalifiye işçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Nitelikli işçi


kalifiyelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalifiye olma durumu


kaliforniyum
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 98, atom ağırlığı 244 olan, aktinit grubundan yapay bir radyoaktif element (simgesi Cf)


Lisan : (California özel adından)

Telaffuz : kalifo'rniyum