Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kahrolmak fiil

İlgili Kelimeler:

kahrolsun

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çok üzülmek, içlenmek


Lisan : Arapça ḳahr + Türkçe olmak

Telaffuz : ka'hrolmak

kahrolsun
Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , `Yok olsun, mahvolsun` anlamlarında bir ilenme sözü, yaşasın karşıtı


Telaffuz : ka'hrolsun

kahroluş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kahrolma işi


Telaffuz : ka'hroluş

Kâhta
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Adıyaman iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : kâ'hta

kahvaltı

İlgili Kelimeler:

sabah kahvaltısı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle sabahları yenilen hafif yemek

Örnek:

1. Sabah kahvaltısından sonra otelimden çıktım.

1. Sabah kahvaltısından sonra otelimden çıktım.

2. Bu biçimde düzenlenmiş yemek

Örnek:

1. Bu sabah kahvaltı sofrasında üç kişiyiz.

1. Bu sabah kahvaltı sofrasında üç kişiyiz.


kahvaltı etmek
Anlamı:

1. hafif yiyeceklerle karın doyurmak

Örnek:

1. Akşamları yemek yemiyor, kahvaltı ediyoruz.

1. Akşamları yemek yemiyor, kahvaltı ediyoruz.


kahvaltıcı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Otellerde kahvaltı işlerini yapmakla görevli kimse


kahvaltılık
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kahvaltıda yenen (yiyecek)

Örnek:

1. Kahvaltılık yağ.

1. Kahvaltılık yağ.


kahve

İlgili Kelimeler:

kahve ağabeyi, kahve ağası, kahve cezvesi, kahve değirmeni, kahve dibeği, kahve dolabı, kahveevi, kahve falı, kahve fincanı, kahvehane, kahve kaşığı, kahve makinesi, kahve ocağı, kahve parası, kahverengi, kahve tabağı, kahve takımı, kahve tepsisi, çekirdek kahve, hazır kahve, kuru kahve, okkalı kahve, sade kahve, sütlü kahve, şekerli kahve, balıkçı kahvesi, kabuk kahvesi, kır kahvesi, mahalle kahvesi, mektepli kahvesi, sabahçı kahvesi, semai kahvesi, Türk kahvesi, yorgunluk kahvesi

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kök boyasıgillerden, sıcak iklimlerde yetişen bir ağaç (Coffea arabica)

2. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Bu ağacın meyvesinin çekirdeği

3. Bu çekirdeklerin kavrulup çekilmesiyle elde edilen toz

4. Bu tozla hazırlanan içecek

Örnek:

1. Bir fincan kahve daha içer, bir tutam enfiye daha çekerdi.

1. Bir fincan kahve daha içer, bir tutam enfiye daha çekerdi.

5. Kahve, çay, ıhlamur, bira, nargile içilen, hafif yiyecekler bulunduran, tavla, domino, bilardo, kâğıt vb. oynanan yer, kahvehane, kıraathane

Örnek:

1. Ben kahveye salim kafayla, serinkanlılıkla düşünmek için gittim.

1. Ben kahveye salim kafayla, serinkanlılıkla düşünmek için gittim.


Lisan : Arapça ḳahve

kahve ağabeyi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kahve ağası

Örnek:

1. Bu sohbet ustası radyo aracılığıyla tüm Türkiye'yi ağzına baktıran bir millî kahve ağabeyi hâline gelivermişti.

1. Bu sohbet ustası radyo aracılığıyla tüm Türkiye'yi ağzına baktıran bir millî kahve ağabeyi hâline gelivermişti.


kahve ağası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kahvehane vb. yerlerde sözü geçen ve ağırlığı olan kimse, kahve ağabeyi


kahve cezvesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçinde kahve pişirilen metal kap

Örnek:

1. Kahve cezvelerini ısıtan, mavi ışıklı ispirto lambalarını yakarlar.

1. Kahve cezvelerini ısıtan, mavi ışıklı ispirto lambalarını yakarlar.


kahve değirmeni
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çekirdek durumundaki kahveyi öğütmeye yarayan, elle veya elektrikle işleyen araç

Örnek:

1. Efendim, on iki senedir kullandığım bir kahve değirmenim vardır.

1. Efendim, on iki senedir kullandığım bir kahve değirmenim vardır.


kahve dibeği
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kahve çekirdeklerini dövmeye ve çöplerini ayıklamaya yarayan içi oyuk taş veya ağaç kap


kahve dolabı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kahve kavrulan döner kap


kahve dövücünün hınk deyicisi
Anlamı:

1. havan dövücünün hınk deyicisi


kahve falı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kahve içildikten sonra fincanda kalan telvenin aldığı biçimlere bakarak geleceğe ilişkin tahmin, varsayım veya görüşleri açıklama


kahve fincanı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kahve içmeye yarayan kulplu veya kulpsuz küçük kap


kahve kaşığı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kahve karıştırmak için yapılan ve kullanılan küçük kaşık


kahve makinesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kahve çeken veya öğüten makine

2. Kahve pişirmek için üretilen elektrikli aygıt


kahve ocağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kahve, iş yeri, han vb. yerlerde kahve, çay vb. pişirilen yer

Örnek:

1. Kahveci, başını iki eli arasına almış, kahve ocağında oturuyordu.

1. Kahveci, başını iki eli arasına almış, kahve ocağında oturuyordu.


kahve parası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bahşiş

2. Kahvelerde yenilip içilen şeyler veya oyun oynanan masalar için ödenmesi gereken ücret


kahve tabağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kahve fincanının altına konulmak üzere yapılmış tabak


kahve takımı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cezve, fincan, tabak vb.nden oluşan takım

Örnek:

1. Çardaktan kocasının sesini yükselterek söylediğini duyan kadın, kahve takımlarını alıp çıktı.

1. Çardaktan kocasının sesini yükselterek söylediğini duyan kadın, kahve takımlarını alıp çıktı.


kahve tepsisi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üstünde genellikle iki kahve fincanı taşımaya yarayan, dikdörtgen biçimli, düz, küçük tepsi