ivedileşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İvedi duruma gelmek

ivedileştirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İvedileştirmek işi

ivedileştirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İvedi duruma getirmek

ivedili

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Acil

ivedilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çabuk, hemen yapılma gerekliği, müstaceliyet, istical

Örnek:

1. Yetki kanunları ... Türkiye Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelikle ve ivedilikle görüşülür.

1. Yetki kanunları ... Türkiye Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelikle ve ivedilikle görüşülür.

ivedilikle

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Çabukça, acele olarak

Telaffuz : ivedili'kle

iveğen

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aceleci

Örnek:

1. Ben, dedim, iveğen değilim, düşünmekten de korkmam.

1. Ben, dedim, iveğen değilim, düşünmekten de korkmam.

2. tıp , tıp , tıp , tıp , Çabuk ilerleyen, akut

Örnek:

1. İveğen hastalık.

1. İveğen hastalık.

iven kız ere varmaz, varsa da baht bulmaz

Anlamı:

1. `acele eden kız eşini iyi seçemeyeceği için mutlu olamaz` anlamında kullanılan bir söz

ivesi

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Genellikle Güneydoğu Anadolu'da yetiştirilen, başı kahverengi, kirli sarı veya siyah olan, vücudu beyaz, yapağısı kaba ve karışık olan, süt verimi yüksek bir tür koyun

ivgi

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Ağaç oymaya yarar kesici araç

ivinti

İlgili Kelimeler:

ivinti yeri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çabukluk, hız, sürat

ivinti yeri

Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Akarsuların, yataklarındaki çok eğimli bölgelerde köpürerek kaya döküntüleri arasından hızla aktıkları yer

ıvır zıvır

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Küçük, önemsiz

Örnek:

1. Muharrem artık ıvır zıvır işlere pek bakmamaya başladı.

1. Muharrem artık ıvır zıvır işlere pek bakmamaya başladı.

ivme

İlgili Kelimeler:

açısal ivme, ivmeölçer, ivmeyazar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İvmek işi

2. fizik , fizik , fizik , fizik , Hareket eden nesnenin kısa bir zaman içinde, hızında oluşan değişmenin bu zamana oranı

Örnek:

1. Ankara'da yer çekimi ivmesi 980 santimetre/saniyekaredir.

1. Ankara'da yer çekimi ivmesi 980 santimetre/saniyekaredir.

ivme kazanmak

Anlamı:

1. hızlanmak

ivmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabuk davranmak, acele etmek

ivmeölçer

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir hareketin ivme niceliğini belirten, taşıtın hızlanmasından doğan sarsıntıları, titreşimleri gösteren araç, akselerometre

Telaffuz : ivme'ölçer

ivmeyazar

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir hareketin ivmesini çizerek belirleyen araç, akselerograf

Telaffuz : ivme'yazar

İvrindi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Balıkesir iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : i'vrindi

ıydiye

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bayram kutlaması

2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Bayramlarda din ve devlet büyüklerine sunulan kaside

Lisan : Arapça ʿiydiyye

iye

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kendisinin olan bir şeyi, yasaya uygun olarak dilediği gibi kullanabilen kimse, sahip

2. Veli

iyelik

İlgili Kelimeler:

iyelik eki, iyelikli tamlama, katmerli iyelik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sahiplik

iyelik eki

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Ad soylu kelimeye eklenerek kime veya neye ait olduğunu bildiren ek

Örnek:

1. ev-im, ev-in, ev-i, ev-imiz, ev-iniz, ev-leri.

1. ev-im, ev-in, ev-i, ev-imiz, ev-iniz, ev-leri.

iyelikli tamlama

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , İyelik eklerinden birini almış tamlama

Örnek:

1. Arkadaşımın ablası, not defteri.

1. Arkadaşımın ablası, not defteri.

iyesi olmak

Anlamı:

1. bir şeyi elinde bulundurmak, yasaya uygun olarak dilediğince kullanabilmek, sahip olmak