Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
itle çuvala girilmez
Anlamı:

1. `edepsiz ve saldırgan bir kimse ile bir konu üzerinde tartışmak ve kavgaya tutuşmak doğru değildir` anlamında kullanılan bir söz


itle dalaşmaktan çalıyı dolaşmak yeğdir
Anlamı:

1. `edepsiz kimse ile uğraşmamak için onun bulunduğu yerden uzaklaşmak gerekir` anlamında kullanılan bir söz


itlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İtlenmek işi


itlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , hakaret yollu , hakaret yollu , nesnesiz , nesnesiz , hakaret yollu , hakaret yollu , Terbiyesizce davranmak


itleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İtleşmek işi


itleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , kaba konuşmada , kaba konuşmada , nesnesiz , nesnesiz , kaba konuşmada , kaba konuşmada , İtlenmek


itlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İtçe davranış

Örnek:

1. Hatıralarda ırza ve namusa taarruzu, itliği kalmıştı.

1. Hatıralarda ırza ve namusa taarruzu, itliği kalmıştı.


itmam
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bitirme, tamamlama


Lisan : Arapça itmām

Telaffuz : itma:mı

itmam etmek
Anlamı:

1. bitirmek, tamamlamak


itme

İlgili Kelimeler:

öz itme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İtmek işi

Örnek:

1. Bir ayağıyla koltukları itmeyi sürdürürken bir yandan da oğlunun beslenme çantasını hazırlıyordu.

1. Bir ayağıyla koltukları itmeyi sürdürürken bir yandan da oğlunun beslenme çantasını hazırlıyordu.


itmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek

Örnek:

1. Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar.

1. Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar.

2. Kapı, pencere vb.ni güç uygulayarak açmak veya kapamak

Örnek:

1. Yavaşça kapıyı itti, elinde yoğurt bakracıyla girdi.

1. Yavaşça kapıyı itti, elinde yoğurt bakracıyla girdi.

3. Bulunduğu yerden aşağı düşürmek

Örnek:

1. Suya itmek. Havuza itmek.

1. Suya itmek. Havuza itmek.

4. Sürüklemek, sevk etmek

Örnek:

1. Bu oğlanı amcama itmek doğru değil, bir ara gönlünü almalı.

1. Bu oğlanı amcama itmek doğru değil, bir ara gönlünü almalı.

5. fizik , fizik , fizik , fizik , Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisinden uzaklaşmaya zorlamak, çekmek karşıtı

Örnek:

1. Aynı cins elektrikli iki cisim birbirini iter.

1. Aynı cins elektrikli iki cisim birbirini iter.


itminan
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İnanma, güvenme

Örnek:

1. Mezarlığın ümranı ölülerden ziyade yaşayanların teselli ve itminanı için değil midir?

1. Mezarlığın ümranı ölülerden ziyade yaşayanların teselli ve itminanı için değil midir?


Lisan : Arapça iṭmiʾnān

Telaffuz : itmi:na:nı

itoğluit
Anlamı:

1. isim , isim , kaba konuşmada , kaba konuşmada , isim , isim , kaba konuşmada , kaba konuşmada , Kurnaz, işini bilen, düzenbaz, açıkgöz, uyanık kimse

2. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Hakaret içeren bir seslenme sözü


Telaffuz : i'toğluit

ıtrah
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Dışarı çıkarma, dışarı atma


Lisan : Arapça iṭrāḥ

Telaffuz : ıtra:hı

ıtrah etmek
Anlamı:

1. irin vb.ni vücuttan dışarı atmak


ıtri
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Itırlı, kokulu


Lisan : Arapça ʿiṭrī

Telaffuz : ıtri:

ıtriyat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sürünülecek güzel kokular


Lisan : Arapça ʿiṭriyyāt

Telaffuz : ıtriya:tı

ıtriyatçı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güzel kokular, makyaj malzemesi satan kimse veya yer


ıtriyatçılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Itriyatçının yaptığı iş


itriyum
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 39, atom ağırlığı 88,92, yoğunluğu 4,6 olan, seryum filizlerinde bulunan, gri renkli, değerli bir element (simgesi Y)


Lisan : Fransızca yttrium

Telaffuz : i'triyum

itriyumlu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Özünde itriyum bulunduran

Örnek:

1. İtriyumlu toprak.

1. İtriyumlu toprak.


ittifak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Anlaşma, uyuşma, bağlaşma

2. Oy birliği


Lisan : Arapça ittifāḳ

Telaffuz : ittifa:kı

ittifak etmek
Anlamı:

1. anlaşmak, uyuşmak, bağlaşmak

Örnek:

1. Hazır bulunanların hepsi tatlı dil, güler yüz taraftarlığında ittifak etmiş gibiydiler.

1. Hazır bulunanların hepsi tatlı dil, güler yüz taraftarlığında ittifak etmiş gibiydiler.


ittihat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Birleşme, birlik kurma, bir olma


Lisan : Arapça ittiḥād

Telaffuz : ittiha:dı

ittihat etmek
Anlamı:

1. birleşmek