1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek
1. Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar.
1. Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar.
2. Kapı, pencere vb.ni güç uygulayarak açmak veya kapamak
1. Yavaşça kapıyı itti, elinde yoğurt bakracıyla girdi.
1. Yavaşça kapıyı itti, elinde yoğurt bakracıyla girdi.
3. Bulunduğu yerden aşağı düşürmek
1. Suya itmek. Havuza itmek.
1. Suya itmek. Havuza itmek.
4. Sürüklemek, sevk etmek
1. Bu oğlanı amcama itmek doğru değil, bir ara gönlünü almalı.
1. Bu oğlanı amcama itmek doğru değil, bir ara gönlünü almalı.
5. fizik , fizik , fizik , fizik , Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisinden uzaklaşmaya zorlamak, çekmek karşıtı
1. Aynı cins elektrikli iki cisim birbirini iter.
1. Aynı cins elektrikli iki cisim birbirini iter.