Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
isimlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzerine ad yazılan şey


isimlilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Adlılık


isimsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Adsız

Örnek:

1. İncir ağacının altında her zamanki isimsiz ürpertiyle titriyorum.

1. İncir ağacının altında her zamanki isimsiz ürpertiyle titriyorum.


isimsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Adsızlık


ısın
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Kalori


ışın

İlgili Kelimeler:

ışın bilimi, ışın etkin, ışınölçer, ışın tedavisi, ışın tedavi uzmanı, öz ışın, ışık ışını, lazer ışını, kozmik ışınlar, alfa ışınları, beta ışınları, gama ışınları

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti, şua

2. Işın etkin özdeklerin saçtıkları alfa, beta, gama ışınlarından her biri

3. matematik , matematik , matematik , matematik , Bir noktadan çıkıp sonsuza giden yarım doğrulardan her biri


işin alayında olmak
Anlamı:

1. bir işe gereken önemi vermemek

2. işi önem vermeyerek yapmak

3. işi şaka konusu yapmak, ciddiye almamak


işin başı
Anlamı:

1. bir işin en önemli noktası


ışın bilimci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Işın bilimi uzmanı, radyolog


ışın bilimi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Işık, elektrik ve ısı ışınlarının uygulama alanlarını inceleyen bilim dalı, radyoloji


işin doğrusu
Anlamı:

1. açıkçası

Örnek:

1. İşin doğrusu birbirimizin özel yaşamını öğrenmeye ne vaktimiz olurdu ne de hevesimiz.

1. İşin doğrusu birbirimizin özel yaşamını öğrenmeye ne vaktimiz olurdu ne de hevesimiz.


ışın etkin
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , fizik , fizik , sıfat , sıfat , fizik , fizik , Işın etkinliği olan, radyoaktif


ışın etkinlik
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Alfa, beta veya gama ışınlarını yayma özelliği, radyoaktivite


işin fenası
Anlamı:

1. işin kötüsü


işin garibi
Anlamı:

1. işin tuhafı


işin içinde iş var
Anlamı:

1. `işin içyüzü göründüğü gibi değil, başka` anlamında kullanılan bir söz


işin içinden çıkamamak
Anlamı:

1. başaramamak, sorunu çözümleyememek


işin içinden çıkmak (veya sıyrılmak)
Anlamı:

1. bir şeyi anlamak, bir sorunu çözümlemek

Örnek:

1. Ne yaparsanız yapın, yeter ki akıllıca olsun, demiş, çıkmış işin içinden!

1. Ne yaparsanız yapın, yeter ki akıllıca olsun, demiş, çıkmış işin içinden!

2. güç bir sorunu çözemeyince kestirip atmak

3. bir konudan veya işten uzak durmak, kaçmak

Örnek:

1. O ne emrederse ben razıyım, deyip kurnazlıkla işin içinden sıyrıldım.

1. O ne emrederse ben razıyım, deyip kurnazlıkla işin içinden sıyrıldım.


işin kolayına kaçmak
Anlamı:

1. derinliğine araştırmadan basit olarak düşünmek, yüzeyde kalmak, tembellik etmek


işin kötüsü
Anlamı:

1. işin kötü yanı

Örnek:

1. Cahil adam neye uğradığını şaşırmış ve işin kötüsü yatışır gibi olan merakı yine kabarmıştı.

1. Cahil adam neye uğradığını şaşırmış ve işin kötüsü yatışır gibi olan merakı yine kabarmıştı.


işin kurdu
Anlamı:

1. bir işin en ince ayrıntısını bilen, deneyimli, uzman (kimse)


işin kurdu olmak
Anlamı:

1. belirli bir konuyla ilgili her şeyi bilmek, uzmanlaşmak

Örnek:

1. Şimdi yaşlandık, bu işlerin kurdu olduk.

1. Şimdi yaşlandık, bu işlerin kurdu olduk.


işin mi yok
Anlamı:

1. `önemli değil, boş ver` anlamında kullanılan bir söz


işin ortasını bulmak
Anlamı:

1. ortak bir noktada anlaşmak

Örnek:

1. Şimdi bak Nimet, gel şu işin ortasını bulalım.

1. Şimdi bak Nimet, gel şu işin ortasını bulalım.


işin rengi değişmek
Anlamı:

1. konu başka biçimde gelişmek, öncekinden farklı davranmaya başlamak

Örnek:

1. O zaman işin rengi değişir, asık yüzünün morluğu uçup giderdi.

1. O zaman işin rengi değişir, asık yüzünün morluğu uçup giderdi.