Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
ırki
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Irkla ilgili, ırksal


Lisan : Arapça ʿirḳī

Telaffuz : ırki:

irkiliş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İrkilme işi

Örnek:

1. Öyle zarafetli ve güzeldi ki bu irkiliş, Naci, oku kendi yemiş gibi oldu.

1. Öyle zarafetli ve güzeldi ki bu irkiliş, Naci, oku kendi yemiş gibi oldu.


irkilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İrkilmek işi

Örnek:

1. Bu kelime, birdenbire insana şöyle bir irkilme verir.

1. Bu kelime, birdenbire insana şöyle bir irkilme verir.


irkilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ürkerek geri çekilir gibi olmak

Örnek:

1. Elimi omzuna koyuyorum. İrkiliyor, sertçe çeviriyor bakışını.

1. Elimi omzuna koyuyorum. İrkiliyor, sertçe çeviriyor bakışını.

2. Şaşırıp duraklamak

Örnek:

1. İnsanlar iki büklüm olup düştükleri konduların içinde dozer kasnaklarının sesiyle irkildiler.

1. İnsanlar iki büklüm olup düştükleri konduların içinde dozer kasnaklarının sesiyle irkildiler.

3. biyoloji , biyoloji , biyoloji , biyoloji , Vücudun bir yeri dışarıdan gelen bir uyarıcının etkisiyle kanlanıp şişmek, taharrüş etmek

4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Akan bir şey, bir engel karşısında duraklayıp birikmek


irkilteç
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Deri altına yerleştirilerek kalbin atışını düzenleyen cihaz


irkilti
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İrkinti

Örnek:

1. Radyoda ağdalı yorumuyla sunduğu, gençliğimin sevdiğim şarkılarını aynı irkiltiyle dinliyorum. Bu gidişle geçmişsiz mi kalacağım?

1. Radyoda ağdalı yorumuyla sunduğu, gençliğimin sevdiğim şarkılarını aynı irkiltiyle dinliyorum. Bu gidişle geçmişsiz mi kalacağım?


irkiltme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İrkiltmek işi


irkiltmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İrkilmesine sebep olmak

Örnek:

1. Çok yüce bir kişi için de olsa uşaklığın öncesiz sonrasız gönüllü bir seçim hâline gelişi beni irkiltiyor.

1. Çok yüce bir kişi için de olsa uşaklığın öncesiz sonrasız gönüllü bir seçim hâline gelişi beni irkiltiyor.


irkinti
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Su birikintisi

2. Ürperme, irkilti

Örnek:

1. Acaba, başımızdan geçen belalar, çektiğimiz mihnetler ve nihayet rahat, zengin bir memleketin batışını görmüş olmamız bizde, artık dünya hazlarına karşı bir nevi irkinti mi hasıl etmişti?

1. Acaba, başımızdan geçen belalar, çektiğimiz mihnetler ve nihayet rahat, zengin bir memleketin batışını görmüş olmamız bizde, artık dünya hazlarına karşı bir nevi irkinti mi hasıl etmişti?

3. Korku, çekinme, irkilti

Örnek:

1. Yarın en büyük kuvvetlerin karşısında en ufak bir irkinti bile bana yaklaşamayacaktır.

1. Yarın en büyük kuvvetlerin karşısında en ufak bir irkinti bile bana yaklaşamayacaktır.


ırkiyat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , toplum bilimi , toplum bilimi , antropoloji , antropoloji , isim , isim , eskimiş , eskimiş , toplum bilimi , toplum bilimi , antropoloji , antropoloji , Etnoloji


Lisan : Arapça ʿirḳiyyāt

Telaffuz : ırkiya:tı

irkme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İrkmek işi


irkmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Birikmek

2. Tiksinmek

3. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Biriktirmek, toplamak


ırksal
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Irki


ırktaş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aynı ırktan olanlardan her biri


ırktaşlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Irktaş olma durumu


ırlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Irlamak işi, yırlama


ırlamak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Türkü, şarkı söylemek, yırlamak

Örnek:

1. Bu çocuk kafilesi 'Allah Deyü Deyü' ilahisini cumhurca ırlayarak yola düzüldüler.

1. Bu çocuk kafilesi 'Allah Deyü Deyü' ilahisini cumhurca ırlayarak yola düzüldüler.


İrlandalı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İrlanda halkından olan kimse


Özel: Evet

ırmağı geçerken at değiştirilmez
Anlamı:

1. `tehlikeli bir durum veya zamanda bir yöntemden başka bir yönteme geçilmemelidir` anlamında kullanılan bir söz


ırmak

İlgili Kelimeler:

ırmak roman, deli ırmak

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çoğunlukla denize dökülen, özellikle genişliği ve taşıdığı su niceliği bakımından en büyük akarsu, nehir

Örnek:

1. Sakarya sanki adı duyulmadık hatta adı konmadık bir ırmaktı.

1. Sakarya sanki adı duyulmadık hatta adı konmadık bir ırmaktı.


ırmak kenarına çeşme yapılmaz
Anlamı:

1. `zaten var olan ve herkesin işine yarayıp artan şeyin yanına aynı işi görmek üzere bir de daha zayıfını eklemek boşuna yorulmaktır` anlamında kullanılan bir söz


ırmak roman
Anlamı:

1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Bir olayın, geniş bir zaman diliminde geçtiği çağı, bir toplumun geniş bir görünümünü veren çok uzun roman, nehir roman


ırmaklaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Irmaklaşmak işi


ırmaklaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Irmak durumuna gelmek, ırmak gibi akmak


irmik

İlgili Kelimeler:

irmik helvası, Hint irmiği

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sert buğdaydan elde edilen, taneleri iri, glütence zengin un