92406 kayıt bulundu.
1. `kendisine güvenilmez` anlamında kullanılan bir söz
1. O tüysüz keratanın ipiyle kuyuya inilmez.
1. O tüysüz keratanın ipiyle kuyuya inilmez.
Ön Takı : (birinin)
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , isim , isim , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , Yerinde, önceki durumunda bırakma
2. Sınıfta bırakma
Lisan : Arapça ibḳā
Telaffuz : ipka:
1. sabırsızlıkla beklemek
1. Ertesi günün öğleye doğru olan saatlerini iple çekiyordum.
1. Ertesi günün öğleye doğru olan saatlerini iple çekiyordum.
1. -i , -i , argo , argo , -i , -i , argo , argo , Saygı göstermek, değer vermek
1. Hadi müşteriyi iplediğin yok, patrona ne demeye boş verirsin!
1. Hadi müşteriyi iplediğin yok, patrona ne demeye boş verirsin!
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sığırların soluk borularına yerleşen ve ara konakçısız bulaşan, en çok 8 santimetre uzunluğunda akciğer kıl kurdu (Dictyocaulus viviparus)
iplikhane, iplik iplik, iplik kurdu, iplik solucanlar, akromatik iğ iplik, atkı iplik, çiğ iplik, iğ iplik, kromatik iplik, iğneden ipliğe, ağ ipliği, gücü ipliği, İskoçya ipliği, nakış ipliği, pamuk ipliği, teyel ipliği, yorgan ipliği
1. isim , isim , isim , isim , Pamuk, keten, yün, ipek, naylon vb. dokuma maddelerinin uzun, ince liflerinden her biri
2. Bu liflerin birlikte bükülmüş ve çekilmiş durumu
1. İpek ipliği. Pamuk ipliği.
1. İpek ipliği. Pamuk ipliği.
3. Fasulye, bakla vb. sebzelerin veya bazı meyvelerin lifi
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Yol yol
1. Başı bir yana düşüverdi, başladı ağzından iplik iplik kan sızmaya.
1. Başı bir yana düşüverdi, başladı ağzından iplik iplik kan sızmaya.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , İpsiler sınıfına bağlı türlerden her biri
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , İpsi solucanlar
1. isim , isim , isim , isim , Dokuma liflerini iplik durumuna getirmek için yapılan işlemlerin bütünü
1. Yün iplikçiliği.
1. Yün iplikçiliği.
2. İplikçinin yaptığı iş
1. isim , isim , isim , isim , Ham bitki liflerinin iplik yapıldığı yer
Lisan : Türkçe iplik + Farsça ḫāne
Telaffuz : iplikha:ne
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tel tel olmak, lif lif olmak
1. Kumaş ipliklenmiş.
1. Kumaş ipliklenmiş.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İpliği andıran, ipliğe benzeyen, iplik gibi, ipliğimsi
1. tutudan kurtarmak
1. Bu ipoteği çözmek sizin elinizde! Bir tek siz çözebilirsiniz onu!
1. Bu ipoteği çözmek sizin elinizde! Bir tek siz çözebilirsiniz onu!
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Tutu
Lisan : Fransızca hypothèque
1. tutuya koymak
1. Evin tapusunu üstünüze çıkartmışsanız onu da ipotek eder, birkaç taksiti daha ödersiniz.
1. Evin tapusunu üstünüze çıkartmışsanız onu da ipotek eder, birkaç taksiti daha ödersiniz.