92406 kayıt bulundu.
1. -i , -i , tarih , tarih , -i , -i , tarih , tarih , Bir ülkeye ılgarla saldırmak
1. isim , isim , isim , isim , Çankırı iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : ı'lgaz
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Edat
ilgeçli tümleç
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İlgeci olan, edatlı
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Edat tümleci
1. Makine gibi çalışıyor. Yaşına göre giyinmiş.
1. Makine gibi çalışıyor. Yaşına göre giyinmiş.
ilgi alanı, ilgi çekici, ilgi eki
1. isim , isim , isim , isim , İki şey arasında bulunan herhangi bir bağlılık, ilişki, alaka, taalluk, aidiyet
2. kimya , kimya , kimya , kimya , Kimyasal şartlar eş veya birbirine çok yakın olduğunda ögelerin birbirleriyle birleşmede gösterdiği seçicilik
3. ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , Dikkati öncelikle belirli bir şey üzerinde toplama eğilimi
4. ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , Belirli bir olay veya etkinliğe yakınlık duyma, ondan hoşlanma ve ona öncelik tanıma
1. Sesimi duyan Ayça da geliyor yanıma, kardeşinin tersine ilgiyle sokuluyor bana.
1. Sesimi duyan Ayça da geliyor yanıma, kardeşinin tersine ilgiyle sokuluyor bana.
1. isim , isim , isim , isim , Bir kişi veya kuruluşun ilgilendiği konular
1. Yurt dışına başlayan büyük göç, beni hep heyecanlandırmış hep ilgi alanım içinde kalmıştır.
1. Yurt dışına başlayan büyük göç, beni hep heyecanlandırmış hep ilgi alanım içinde kalmıştır.
1. çevresinde ilgiyi, dikkati ve merakı üzerine toplamak, alaka çekmek, alaka toplamak veya alaka uyandırmak
1. Öyle bir renk olmalı ki hemen karşıdan hem ilgi uyandırmalı hem de insan etkilenmeli.
1. Öyle bir renk olmalı ki hemen karşıdan hem ilgi uyandırmalı hem de insan etkilenmeli.
1. bir işe, bir olaya, bir kimseye önem vermek, yakınlık duymak
1. Yeni istidatlara her zaman ilgi duyan bir büyük sanatçı idi.
1. Yeni istidatlara her zaman ilgi duyan bir büyük sanatçı idi.
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Bağlantı kavramı veren -ki eki, aidiyet eki
1. Evdeki, odadaki, onunki, dünkü, o günkü.
1. Evdeki, odadaki, onunki, dünkü, o günkü.
1. ilgisini esirgememek, belli etmek
1. Eski gardiyan boş gözlerle bakıyor, en küçük bir ilgi göstermiyordu.
1. Eski gardiyan boş gözlerle bakıyor, en küçük bir ilgi göstermiyordu.
1. çevrenin yoğun dikkatini üzerinde toplamak
1. Bizim avlu bir anda bütün ülkenin ilgi odağı oldu.
1. Bizim avlu bir anda bütün ülkenin ilgi odağı oldu.
1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Teyellemek
1. -i , -i , -i , -i , İlgisini çekmek, önem vermek
1. Oralı mıdır, değil midir, beni zerre kadar ilgilendirmez.
1. Oralı mıdır, değil midir, beni zerre kadar ilgilendirmez.
2. -le , -le , -le , -le , Bir şeyle ilgili kılmak
3. İlişkin olmak
1. İşçileri ilgilendiren bir karar.
1. İşçileri ilgilendiren bir karar.
4. Elverişli, uygun bulmak