iletişim merkezi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bildirişim ve haberleri toplama ve değerlendirme bürosu

iletişim ortamı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bildirişim, haberleşme veya komünikasyon imkânlarının sağlandığı ortam, medya

iletişim uzmanı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kurum ve kuruluşlarda yönetimle ilgili işlemlerin ve kararların iletişim kanallarıyla kamuoyuna bildirilmesini sağlayan ve geri bildirimlerini değerlendiren kimse, iletişimci

iletişim uzmanlığı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İletişim uzmanının yaptığı iş, iletişimcilik

iletişimci

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İletişim uzmanı

iletişimcilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İletişim uzmanlığı

iletişimli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İletişimi olan

iletişimlilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İletişimli olma durumu

iletişimsiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İletişimi olmayan

iletişimsizlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İletişimsiz olma durumu

Örnek:

1. İletişimsizliğin ana sebeplerini Orhan'ın kişiliğinde ve seçimlerinde arıyor.

1. İletişimsizliğin ana sebeplerini Orhan'ın kişiliğinde ve seçimlerinde arıyor.

iletişme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İletişmek işi

iletişmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Haberleşmek

iletken

İlgili Kelimeler:

iletken damarlar, yarı iletken

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , fizik , fizik , sıfat , sıfat , fizik , fizik , Akım, ısı, ses vb.ni geçiren (madde), nâkil, yalıtkan karşıtı

2. Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere aktaran (madde, şey)

iletken damarlar

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bitkilerde hücrelere besin maddelerini ileten borucuklar

iletkenlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İletken olma durumu

iletki

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bir açıyı ölçmeye ve başka bir yerde aynı açıyı çizmeye yarayan, yarım çember biçimindeki araç, açıölçer, mastara, minkale

iletme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İletmek işi

Örnek:

1. Bilgiyi kurup iletmede konuşmanın başarısı şaşırtabilir çok kimseyi.

1. Bilgiyi kurup iletmede konuşmanın başarısı şaşırtabilir çok kimseyi.

iletmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Götürmek, ulaştırmak, nakletmek, geçirmek

Örnek:

1. Bunların tek kaygıları gördüklerini, duyduklarını okurlara iletmektir.

1. Bunların tek kaygıları gördüklerini, duyduklarını okurlara iletmektir.

2. fizik , fizik , fizik , fizik , Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere götürmek

ilga

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , isim , isim , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , Bir şeyin varlığını ortadan kaldırma

Lisan : Arapça ilġāʾ

Telaffuz : ilga:

ilga etmek

Anlamı:

1. bir şeyin varlığını ortadan kaldırmak

ılgama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ilgamak işi

ılgamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Atı dörtnala sürmek

ılgar

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Dizginleri koyuverilmiş atın dörtnala koşması

2. tarih , tarih , tarih , tarih , Atla ansızın yapılan doludizgin saldırı

ılgar etmek

Anlamı:

1. ılgarlamak

Örnek:

1. Koşancalı Halil, ılgar ederek İstanbul kapısına kadar geldi.

1. Koşancalı Halil, ılgar ederek İstanbul kapısına kadar geldi.

ılgarcı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ilgarla düşman toprağına saldıran kimse