92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Hristiyan dini, İsevilik, Nasranilik
1. Avrupa kıtasında yaşayan milletlerden payen kalmış olanlar arasında Hristiyanlık IX. asır ile XI. asır arasında teessüs etti.
1. Avrupa kıtasında yaşayan milletlerden payen kalmış olanlar arasında Hristiyanlık IX. asır ile XI. asır arasında teessüs etti.
2. Hristiyan dünyası
3. Hristiyan olma durumu
Özel: Evet
1. isim , isim , isim , isim , Çaprazlama yapılan teyel, kazayağı
Lisan : (Hristo özel adından)
Telaffuz : hri'sto teyeli
1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , `Neredesin, bana bak` anlamlarında, genellikle kadınlar tarafından kullanılan bir seslenme sözü
2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Dervişler arasında kullanılan bir seslenme sözü
Telaffuz : hu:
1. isim , isim , isim , isim , Tahıl
1. Benim memleketim de ziraata elverişlidir, hububat yetiştirir.
1. Benim memleketim de ziraata elverişlidir, hububat yetiştirir.
Lisan : Arapça ḥubūbāt
Telaffuz : hubu:ba:tı
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , mantık , mantık , isim , isim , eskimiş , eskimiş , mantık , mantık , Belgit
2. Tanıt
1. Herkes hücceti imzalamak için birbirini çiğnemeye başladı.
1. Herkes hücceti imzalamak için birbirini çiğnemeye başladı.
Lisan : Arapça ḥuccet
hücre bilimi, hücre duvarı, hücre evi, hücre yutarlığı, hücreler arası, kök hücre, yardımcı hücre, yarı hücre, yutar hücre, görme hücresi, sperma ana hücresi, yağ hücresi, yumurta hücresi, çanaksı hücreler, mitral hücreler
1. isim , isim , anatomi , anatomi , biyoloji , biyoloji , isim , isim , anatomi , anatomi , biyoloji , biyoloji , İnce bir zar içindeki protoplazma ve çekirdekten oluşmuş, bir organizmanın yapı ve görev bakımlarından en küçük birimi, göze
2. Küçük oda
3. Tutukluların veya hükümlülerin yalnız olarak kapatıldıkları küçük oda
1. Hücrenin kapısında delikten bana bakan ere bir pusula uzatıp kumandana götürmesini istiyorum.
1. Hücrenin kapısında delikten bana bakan ere bir pusula uzatıp kumandana götürmesini istiyorum.
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk
Lisan : Arapça ḥucre
1. isim , isim , isim , isim , Biyolojinin, hücrenin yapısı, görevi, çoğalması ve hayatıyla ilgili dalı, göze bilimi, sitoloji
1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Hücre duvarı
1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Sadece bitki hücrelerinde hücre zarının dışında bulunan ve hücreyi dış etkenlerden koruyan cansız yapı, hücre çeperi
1. isim , isim , isim , isim , Yasa dışı örgüt üyelerinin toplandığı ev
1. Bu gecekondu muhtemelen bir hücre eviydi.
1. Bu gecekondu muhtemelen bir hücre eviydi.
1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Vücuda giren mikropların yutar hücreler tarafından yutulup yok edilmesi, göze yutarlığı, fagositoz
1. isim , isim , anatomi , anatomi , biyoloji , biyoloji , isim , isim , anatomi , anatomi , biyoloji , biyoloji , Dokularda hücrelerin arasında yer alan, gözeler arası
bir hücreli, çok hücreli, tek hücreli, çok hücreliler
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hücresi olan
hücumbot, hücum oyuncusu, hızlı hücum
1. isim , isim , isim , isim , Saldırı
1. Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı / Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı
1. Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı / Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı
2. Üşüşme, bir yere toplanma
3. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , `İleri` anlamında kullanılan bir seslenme sözü
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sert eleştiri
1. Sözleri gazetelerin hücumuna yol açtı.
1. Sözleri gazetelerin hücumuna yol açtı.
5. spor , spor , spor , spor , Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, hamle
Lisan : Arapça hucūm
Telaffuz : hücu:mu
1. saldırmak
1. Kopan feryadın gücü sağlı sollu komşuların eve hücum edeceği kaygısını uyandırdı.
1. Kopan feryadın gücü sağlı sollu komşuların eve hücum edeceği kaygısını uyandırdı.
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , İleri uçta oynayan oyuncu
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Görevi saldırmak olan, torpidolarla donatılmış, keşif ve karakol görevlerini de yapan, çok hızlı, küçük savaş gemisi
Lisan : Arapça hucūm + İngilizce boat
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hücum eden, saldıran
1. Onun çıkardığı Yarım Ay'da yine pırıltılı, hücumcu yazıları ile güçlü bir kalem savaşçısı kesildi.
1. Onun çıkardığı Yarım Ay'da yine pırıltılı, hücumcu yazıları ile güçlü bir kalem savaşçısı kesildi.
2. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Takım oyunlarında hücum eden oyuncu
1. isim , isim , isim , isim , Tanrı
1. Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda
1. Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda
Özel: Evet
Lisan : Farsça ḫudā
Telaffuz : hüda:
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , bitki bilimi , bitki bilimi , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , bitki bilimi , bitki bilimi , Kendiliğinden yetişen (bitki)
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Başıboş büyümüş (kimse)
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Eğitim görmemiş, kendi kendini yetiştirmiş olan (kimse)
Lisan : Farsça ḫudāy + Arapça -ī + nābit
Telaffuz : huda:yi:na:bit