92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Anlatı
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hikâyeyi andıran, hikâyeye benzeyen, hikâye gibi
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Hikmetler
Lisan : Arapça ḥikem
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Felsefe ile ilgili
2. isim , isim , isim , isim , Felsefi söz veya düşünce
Lisan : Arapça ḥikemī
Telaffuz : hikemi:
1. isim , isim , isim , isim , Bilgelik
2. Tanrı'nın insanlar tarafından anlaşılamayan amacı
3. Gizli sebep
1. Ben artık korkmuyorum her şeyde bir hikmet var / Gecenin sonu seher, kışın sonunda bahar
1. Ben artık korkmuyorum her şeyde bir hikmet var / Gecenin sonu seher, kışın sonunda bahar
4. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Öğüt verici söz
1. Biz bize benzeriz sözü ile millî hikmetlerimizin en doğrusunu söylemişiz.
1. Biz bize benzeriz sözü ile millî hikmetlerimizin en doğrusunu söylemişiz.
5. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Fizik
6. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Felsefe
Lisan : Arapça ḥikmet
1. `sonucunun sebebi sorulmaz, araştırılmaz` anlamında kullanılan bir söz
2. `Allah'ın yaratıcı gücü karşısında sebep aranmaz` anlamında kullanılan bir söz
hilafıhakikat
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aykırı, karşıt, ters
2. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Yalan
1. Hiç hilafım yok.
1. Hiç hilafım yok.
Lisan : Arapça ḫilāf
Telaffuz : hila:fı, l ince okunur
1. `yalan değil, yalan yok` anlamında kullanılan bir söz
1. Sen hilaf yok diyorsun yani maktulün pansiyonuna gelen kız gazinodaki garsonun bahsettiği kız, eşkâl uyuyor.
1. Sen hilaf yok diyorsun yani maktulün pansiyonuna gelen kız gazinodaki garsonun bahsettiği kız, eşkâl uyuyor.
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Halifelik
Lisan : Arapça ḫilāfet
Telaffuz : hila:fet, l ince okunur
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Gerçek dışı
Lisan : Arapça ḫilāf + ḥaḳīḳat
Telaffuz : hila:fıhaki:kat, l ince okunur
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Abartmaksızın
1. Köprünün üstünde hilafsız beş bin kişi vardı.
1. Köprünün üstünde hilafsız beş bin kişi vardı.
1. isim , isim , isim , isim , Ayın ilk günlerinde aldığı yay biçimi, ayça, yeni ay
2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Çocukların okuma öğrenmeye başladıklarında satır ve sözleri şaşırmamak için söz üzerinde gezdirdikleri ucu sivri, uzunca bir gösterme aracı
Lisan : Arapça hilāl
Telaffuz : hila:li, l ince okunur
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Hilal biçiminde olan
Lisan : Arapça hilālī
Telaffuz : hila:li:, l ince okunur
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Kaftan
1. Damat, Baltacılar Kethüdası ile bölükbaşılara hilatler giydirmiştir.
1. Damat, Baltacılar Kethüdası ile bölükbaşılara hilatler giydirmiştir.
Lisan : Arapça ḫilʿat
Telaffuz : l ince okunur