görüşebilmek fiil

Anlamı:

1. -le , -le , -le , -le , Görüşme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. O hafta çocukluk arkadaşı ile iki defa daha kısaca görüşebildi.

1. O hafta çocukluk arkadaşı ile iki defa daha kısaca görüşebildi.

---

görüşlü

İlgili Kelimeler:

dar görüşlü, dünya görüşlü, geniş görüşlü, ileri görüşlü, kısa görüşlü, uzak görüşlü

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Görüşü olan

---

görüşlülük

İlgili Kelimeler:

dar görüşlülük, geniş görüşlülük, ileri görüşlülük, kısa görüşlülük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Görüşü olma durumu

---

görüşme

İlgili Kelimeler:

genel görüşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Görüşmek işi, mülakat, müzakere

Örnek:

1. O gün herkes sinekkaydı tıraşlıdır, cici elbiselerini giymiştir ve görüşmesini bekler.

1. O gün herkes sinekkaydı tıraşlıdır, cici elbiselerini giymiştir ve görüşmesini bekler.

---

görüşme yapmak

Anlamı:

1. tartışmak, müzakere etmek

---

görüşmeci

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Görüşme yapan kimse

Örnek:

1. İki ülke arasında yapılan görüşmelere görüşmeci olarak katıldı.

1. İki ülke arasında yapılan görüşmelere görüşmeci olarak katıldı.

---

görüşmecilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Görüşmeci olma durumu

---

görüşmek fiil

İlgili Kelimeler:

hoşgörücü

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Buluşup konuşmak, konuşup sohbet etmek

Örnek:

1. Ara sıra görüşelim.

1. Ara sıra görüşelim.

2. -le , -le , -le , -le , Dostluk, ahbaplık etmek

Örnek:

1. Komşunuzla görüşüyor musunuz?

1. Komşunuzla görüşüyor musunuz?

3. -i , -i , -i , -i , Bir iş, bir konu üzerinde karşılıklı görüş ileri sürmek, müzakere etmek

Örnek:

1. Bu sorunu daha geniş bir zamanda görüşmeli.

1. Bu sorunu daha geniş bir zamanda görüşmeli.

---

görüşsüz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Görüşü olmayan

---

görüşsüzlük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Görüşü olmama durumu

---

görüştaş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aynı görüşü paylaşanlardan her biri

---

görüştürebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Görüştürebilmek işi

---

görüştürebilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -le , -le , -i , -i , -le , -le , Görüştürme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Görüştürmeyi becermek

---

görüştürme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Görüştürmek işi

---

görüştürmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -le , -le , -i , -i , -le , -le , Görüşmelerini sağlamak

---

görüştürülme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Görüştürülmek işi

---

görüştürülmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Görüşmeleri sağlanmak

---

görüşülebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Görüşülebilmek işi

---

görüşülebilmek fiil

Anlamı:

1. -le , -le , -le , -le , Görüşülme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Peyami Safa ve Mustafa Şekip'le bu işin görüşülebilir tarafı yoktur.

1. Peyami Safa ve Mustafa Şekip'le bu işin görüşülebilir tarafı yoktur.

---

görüşülme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Görüşülmek işi

---

görüşülmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Görüşme işi yapılmak, müzakere edilmek

2. -le , -le , -le , -le , Herhangi biriyle görüşmek

---

görüverme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Görüvermek işi

---

görüvermek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ansızın veya çabucak görmek

Örnek:

1. Tam yakasına yapışıyordun, görüverdim.

1. Tam yakasına yapışıyordun, görüverdim.

---

goşist

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Goşizm yanlısı olan kimse veya tutum

---

Lisan : Fransızca gauchiste

goşistlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Goşist olma durumu

---