Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
gizleyiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gizleme işi


gizli

İlgili Kelimeler:

gizli celse, gizli cemiyet, gizli dernek, gizli dil, gizli din, gizli duruşma, gizli kapaklı, gizli oturum, gizli oy, gizli reklam, gizli servis, gizli sıtma, gizli şeker, gizli yama, çok gizli, gizliden gizliye

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Görünmez, belli olmaz bir durumda olan, edimsel karşıtı, mahfi

Örnek:

1. Kanun, gizli eşyayı bulmaya mahsus bir fal kitabı değildir.

1. Kanun, gizli eşyayı bulmaya mahsus bir fal kitabı değildir.

2. Başkalarından saklanan, duyurulmayan, saklı kalan, mahrem, mestur, nihan

Örnek:

1. Sanırım babamla arasında gizli bir çekişme de yaşanıyordu.

1. Sanırım babamla arasında gizli bir çekişme de yaşanıyordu.

3. Niteliği anlaşılmayan, bilinmeyen

Örnek:

1. Gizli kuvvetler.

1. Gizli kuvvetler.

4. İlgili kişi veya makamlarca değerlendirilmesi amacıyla kurum içi veya kurumlar arası gönderilen yazının, belgenin, raporun ve yayınların taşıdığı gizlilik derecesini bildiren terim

5. zarf , zarf , zarf , zarf , Saklı olarak, saklayarak

Örnek:

1. Mektubu senden gizli posta kutusuna attım.

1. Mektubu senden gizli posta kutusuna attım.


gizli celse
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Gizli duruşma


gizli cemiyet
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gizli örgüt, illegal kurulmuş cemiyet


gizli dernek
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Belli sayıda kişilerin illegal faaliyetleri sürdürmek amacıyla kurdukları dernek


gizli dil
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bazı kişilerin başkalarının anlamadığı ve sadece kendilerinin özel anlamlarını bildiği kelimelerle konuştuğu dil


gizli din
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , İnanılan kurallarının hiç kimseye açıklanmadığı, sır gibi saklanan din


gizli din taşımak
Anlamı:

1. göründüğünden farklı bir din veya inanç sahibi olmak


gizli duruşma
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Adliyede, sadece izinli veya görevli olanların katılabildiği, kamuya kapalı duruşma, gizli celse


gizli kapaklı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Başkalarına duyurulmayan, kimseye haber verilmeyerek yapılan (iş)

Örnek:

1. Bizim gizli kapaklı işimiz yok.

1. Bizim gizli kapaklı işimiz yok.

2. Açık, anlaşılır olmayan (söz, konuşma)

Örnek:

1. Savcı, Kâmil Bey'in gizli kapaklı izahatından sonra elini kaldırdı.

1. Savcı, Kâmil Bey'in gizli kapaklı izahatından sonra elini kaldırdı.


gizli oturum
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle ilgililerden başkasının katılmasına, dinlemesine izin verilmeyen toplantı

Örnek:

1. Konu, Meclis'in bir gizli oturumunda ele alınmıştı.

1. Konu, Meclis'in bir gizli oturumunda ele alınmıştı.


gizli oy
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir işlemin herhangi bir kurulun oyuna bağlı olması durumunda oy verecek olanların oylarını gizli olarak vermeleri yöntemi

Örnek:

1. Demokrasinin en basit ve en açık tarifi halkın kendi temsilcilerini gizli oy ile seçmesidir.

1. Demokrasinin en basit ve en açık tarifi halkın kendi temsilcilerini gizli oy ile seçmesidir.


gizli reklam
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yayıncı tarafından programlarda sezdirme yoluyla herhangi bir unvan veya markayı çağrıştırabilecek biçimde yapılan tanıtım


gizli şeker
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Henüz tanısı konulmamış veya yüksek düzeyde seyretmeyen şeker hastalığı


gizli servis
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İstihbarat servisi

Örnek:

1. Gizli serviste çalıştığı için de acemisi değildir.

1. Gizli serviste çalıştığı için de acemisi değildir.


gizli sıtma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kendini belli etmeyen sıtma

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gizlice kötülük eden kimse


gizli tutmak
Anlamı:

1. bir şeyi başkalarına duyurmamak, saklamak


gizli yama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gözle görülemeyecek kadar özenli bir biçimde yapılmış yama


gizlice
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kimseye göstermeden, kimseye belli etmeksizin, gizli olarak, zuladan

Örnek:

1. Gizlice muhalefete kalktı mı dikkat etmeliyiz.

1. Gizlice muhalefete kalktı mı dikkat etmeliyiz.


Telaffuz : gizli'ce

gizlicilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Özellikle ruhlar dünyasıyla ve evrenin bilinmeyen güçleriyle ilgili bilgi dünyasına dayalı çeşitli kuramlar, uygulamalar ve ayinler için kullanılan genel ad, okültizm


gizlide gebe kalan aşikârede doğurur
Anlamı:

1. `toplum içinde hiçbir davranış gizli kalmaz` anlamında kullanılan bir söz


gizliden gizliye
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kimsenin haberi olmadan, kimseye haber vermeden, el altından, kimseye duyurmadan, gizlice

Örnek:

1. Gizliden gizliye bu türküyü mırıldanarak saplara tırpan sallıyorlardı.

1. Gizliden gizliye bu türküyü mırıldanarak saplara tırpan sallıyorlardı.


gizlilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gizli olma durumu, mahremiyet

Örnek:

1. Bu işin gizliliği kalmadı.

1. Bu işin gizliliği kalmadı.


gladyatör
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eski Roma'da arenada birbirleriyle veya yırtıcı hayvanlarla dövüşen kimse


Lisan : Fransızca gladiateur

Telaffuz : l ince okunur

gladyatörlük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gladyatör olma durumu